Libya’ya Akil Verirken

Yorum

Alelacele Libya’ya akıl veriyor ve özetle şu temel adımların atılmasını öneriyoruz: - ‘Derhal gerçek bir ateşkes sağlanmalı ve Kaddafi’ye bağlı askeri unsurlar bazı şehirlere uyguladığı kuşatmaları kaldırmalı ve şehirlerden çekilmeli, - Hiç bir ayırım gözetmeksizin, bütün Libyalı kardeşlerimize kesintisiz insani yardım akışı sağlayacak, güvenli insani bölgeler oluşturulmalıdır, ...

Alelacele Libya’ya akıl veriyor ve özetle şu temel adımların atılmasını öneriyoruz:

- ‘Derhal gerçek bir ateşkes sağlanmalı ve Kaddafi’ye bağlı askeri unsurlar bazı şehirlere uyguladığı kuşatmaları kaldırmalı ve şehirlerden çekilmeli,

- Hiç bir ayırım gözetmeksizin, bütün Libyalı kardeşlerimize kesintisiz insani yardım akışı sağlayacak, güvenli insani bölgeler oluşturulmalıdır,

- Tüm Libya halkının meşru çıkarlarını dikkate alan, kapsayıcı bir demokratik değişim ve dönüşüm süreci derhal, ivedilikle başlatılmalıdır. Bu sürecin hedefi de halkın özgür iradesiyle yöneticilerini seçeceği anayasal demokrasi nizamının tesisi olmalıdır.’

Bu önlemlerin formülasyonu sırasında ümit ve temenni edilir ki, veri niteliğindeki taban iyice incelenmiştir; öncelikle NATO’nun Bingazi ve yöresindeki isyancılara arka çıkmakta son zamanlarda gösterdiği isteksizliğin gerisinde ne olabilir ? NATO’nun, bu denli bir politika değişikliğini öngörürken etkilendiği başlıca unsurlar nelerdir? İsyancılar bir bütün müdür, yoksa, harekete önderlik eden ve kimlikleri de henüz yeteri kadar açıklığa kavuşmamış sınırlı sayıdaki kişilerden bağımsız olarak, kalan geniş halk kitlelerinin çabası, bir bakıma genlerinde mevcut olmadığı için, savaşmaktan çok, ötedenberi olduğu gibi, gündelik hayatı yaşamak ve siyaset yapanları sadece uzaktan ilgisizlikle seyretmek mi? Böyle ise, savaş sonlandırılsa bile, bu taban ile NATO’nun Libya’da yeni bir düzen kurması epeyce zor olmayacak mı? Bütün bu mülahazaların NATO’nun tutumunda etkin olabileceğini düşünmek herhalde fazla ampirik olmasa gerek. O halde, üyesi olduğumuz NATO’ yu da geride bırakarak, ferden ön plana çıkmak çabamız niye ?

Libya halkına insani yardım sağlanmasının düşünülmesi elbette çok doğaldır. Ancak burada, yerle birlikte, yardımların koordinasyonu ve yönetilmesi büyük önem arzetmektedir. Yetkili otorite olarak ilk nazarda hatıra Birleşmiş Milletler gelmektedir. Yardım kanallarının engellerden arındırılmış olarak açık tutulması herhalükarda bir ‘ kuvvet ‘ unsurunu gündeme getirecektir. Böylesi bir kuvvet de ancak BM bünyesinde ‘ barış gücü ‘ olabilir ki, teşkili ve görev talimatı aşikar ‘ kabul eden ülke’nin onayına bağlı olacaktır. Libya adına bu nitelikte bir onayı sağlamanın bugünkü koşullarda epeyce zor olması bir yana, ‘ barış gücü’nün genellikle bölünmelere yol açtığını ve çoğu kere bölünmüşlüğün bekçiliği şekline dönüştüğünü de, tecrübelerden hareketle, unutmamak gerekir.

‘Ateşkes’e gelince, hem bunun ve hem de kuşatmaların kaldırılmasının karşılıklı olması bir zarurettir. Aksi halde, tek taraflı ateşkes ve yerleşim merkezlerinden çekilinmesi halinde isyancılara bir bakıma ( carte blanche ) verilmiş olacaktır ki, bu nitelikte bir öneriyi ‘ tarafsızlık ‘ adı altında yapmak gerçekçi olmaz.

Libya’da anayasal demokrasi nizamına geçilmesi şüphesiz arzu edilen bir temenni olacaktır. Ancak bunun kısa bir süre içinde ‘ yapılabilirliliği ‘ mutlaka tartışılmalıdır. Libya misali, zeminin müsait olmadığı ortamlarda, genellikle gelişmelerin izleneceği bir ‘ geçiş dönemi ‘ öngörülür. Bu dönemin oluşu ile, süre ve koşullarını da yine ilgili ülke halkı tayin eder. Geçiş dönemi zarfında, başta eğitim olmak üzere, gerekli kurum ve kuruluşların amaca uygun olarak tesis ve yönlendirilmesi birincil hedef olarak ele alınır ve gerekirse halkın bu yoldaki topyekun çabalarına yardımcı olacak nitelikte, dışarıdan ancak teknik yardım mahiyetinde düzenlemeler önerilebilir.

Dolayısiyle Libya’ya barıştan yana öğütlerde bulunacaksak, matlup asgari zemini oluşturmak adına, önce, silaha sarılarak ayaklanan ve savaşı başlatanlara seslenmemiz beklenir. (asula@ttmail.com)

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2786 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1121
TASAM Avrupa 23 652
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1305 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 519
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2056 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2056

Tarih kendisinden faydalanmayı, onu doğru okumayı bilenler için köklerden gelen bir bilinç kaynağı olarak tefekkür ve hareket noktasında okuyucularına çeşitli imkânlar sunar. Türklerin tarihi yerküre üzerinde doğu batı, kuzey-güney yönlerinde çok geniş bir alana yayılmış olduğundan dünya üzerinde pe...;

1980'li yıllarda çevre sorunlarının yaşanmasıyla, "sürdürülebilirlik" ve "sürdürülebilir gelişme" kavramları Dünya gündeminde önem kazandı. Sürdürülebilirlik kavramının önem kazandığı sektörlerden biri de, turizm sektörüdür. Turizm sektörünün, doğal ve kültürel kaynaklar üzerindeki etkileri, farklı...;

Teknopolitik, teknolojinin dünya siyasetinde ve toplumsal yapıda oynadığı yeni rolü anlamak için kullanılan bir kavram. Bu kavram, teknolojinin ekonomik, politik ve kültürel dinamikleri nasıl dönüştürdüğünü ve yeni bir dünya düzeni inşa etmekte olduğunu anlatıyor. Teknoloji, artık sadece bir araç de...;

II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte modern istihbarat teşkilleri radikal değişimler yaşamaya başladılar. Her şey de önce istihbarat askerlerin işi olmaktan çıktı ve CIA’nın kurulması ile birlikte istihbaratın barışta da ihtiyaç olduğu kabul edilmiş oldu. 1952’de Sherman Kent’in kurduğu ana...;

Çin’in küresel ekonomik sistemin resmen ve fiilen dışında kalıp güçlendiği yıllarda, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi için büyük bir çaba sarf eden ülkeler, çeşitli yuvarlak masa toplantılarıyla, üzerinde uzlaşılan bir serbest ve adil bir ticaret mekanizması yaratmışlardı. ;

Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD) kuranlar Mustafa Kemal Atatürk gibi bir asker değil, zengin iş adamlarıydı. 1773’te Boston Limanı’nda başlayan isyanın (Çay Partisi) nedeni, Fransa ve Hint savaşları nedeniyle kasası boşalan İngiltere’nin kolonilerde çay vergisini artırmasıydı. ;

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Prof. Dr. Erhan Erkut’un Doğan Kitap tarafından yayımlanan "Sistem Çaresiz, Eğitim Sizde" adlı kitabı, Türkiye'deki eğitim sistemine eleştiri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda radikal ve uygulanabilir çözüm önerileriyle dolu bir rehber olarak karşımıza çıkıyor. Erkut, günümüz çocuklarının geleceğe haz...;

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

4. Denizcilik Ve Deniz Güvenliği Forumu 2022

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.