Libya’ya Saldırıları Hep Seyredecek miyiz ?

Yorum

Libya’ya yönelik müttefik operasyonunun, üyesi olduğumuz NATO içine çekilmiş olmasına seviniyoruz. Çünkü bu tarz, gönüllü bazda teşekkül etmiş olan koalisyon düzenlemesine nazaran daha ehveni şerdir de ondan.

Ancak memnuniyetimizin basına yansıyan tezahürlerine bakıldığında, yeni NATO tertibiyle Libya’nın daha çok korunmuş olacağından ziyade, bizimle yıldızı bir türlü barışmayan Fransa’nın bu sonuncu organizasyonda ‘ devre dışı ‘ kalmış olması daha çok önem arzediyor gibi. Halbuki Fransa da NATO üyesi ve operasyona çok daha yoğunlukla katılıyor. Ama biz kendimize pay çıkarmaktan yine de geri kalmıyoruz.

Ancak ortada hergün daha da ağırlaşan bir tablo var; Libya havadan ve denizden vurulmaya devam ediyor, ülkenin savunma alt yapısı yerle bir ediliyor, kara gücü nokta atışlariyle hergün biraz daha zayıflatılıyor ve yönetim en kısa sürede isyancıların emellerini kabule hazır hale getirilmeye çalışılıyor.

Müttefikler bu saldırıları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla izah ediyorlar diye, onlara hak verip, Libya’nın tükenmesine ve isyancıların ülkenin tamamını ele geçirmelerine alenen alkış tutmasak bile, hep seyirci mi kalacağız ? Türk kamuoyu bütün bu olup bitenleri güle oynaya mı karşılıyor zannediyoruz ?

Güvenlik Konseyinden adeta zorla, beş çekimsere karşı on oyla bir karar çıkarıldı ve böylece şeklen uluslararası meşruiyet teessüs etti diye, bağımsız ve egemen bir ülkenin göz göre göre parçalanması, sadece Libya için değil, fakat her ülke için kötü bir misaldir. Böylesi bir emsalin oluşması kimsenin yararına değildir.

Meseleye kendi açımızdan baktığımızda, Libya’ya saldırılar, bizim başlıca üç temel ölçümüze uymuyor;

Bağımsızlık mücadelesi vermiş bir ülke olarak, bağımsızlıkların dışarıdan müdahele ile ortadan kaldırılmasını içimize sindiremeyiz. Biz böylesi bir hatayı 1960 ların başlarında Cezayir olayında yaptık; İttifakın hatırı için Fransa ile birlikte oy kullandık. Bugün hala bu hatanın izlerini silmeye çalıştığımızı herkes biliyor.

İkinci ölçümüz, bir ülkenin iç işlerine müdahele edilmemesidir. Bundaki hassasiyetimizin ölçüsü yoktur. Ayni hassasiyeti, dostluk, kardeşlik ve yoğun işbirliği ilişkileri sürdürdüğmüz Libya için de gösterebilmeliyiz.

Müttefikler silahlı ayaklananları ve isyancıları desteklemekle, şüphesiz ülkede yeni bir düzeni hedefelemektedirler. Unutulmamalıdır ki, böylesi bir hedef, sonunda amansız bir savaşı tetikleyecek ve sözde ‘ halkı korumak ‘ isteyen taraflar kendilerini tıpkı Afganistanda ve Irakta olduğu gibi, süresi belirsiz gerçek bir kaosun inde bulacaklardır.

İsyancıların da iyi düşünmeleri gerekir ; sonunda Lider Albay Kaddafi uzaklaştırıldığında, bu dönüşümü kendileri değil, fakat dışarıdan Batılı müttefiklerin yaptığını saklayamayacak, bu suretle, Tunus ve Mısır örneklerini izlediklerini de iddia edemeyecekleri gibi, sonunda müttefiklerin reva görecekleri akıbetleriyle baş başa kalacaklardır.

Tarih tekerrürden ibarettir; 2003 de Bağdad’a girildiğinde, Amerikalı askerler Saddam Hüseyin’in heykeline ilmik atmış ve etrafta toplanan halk bu hareketi alkışlamıştı. Sonradan ayni halkın Amerikayı uzaklaştırabilmesi, yıllar süren uğraşı sonunda, bir milyon cana mal olmuştu.

Konuyu, üyesi olduğu NATO örgütü içine çekmeyi beceren Türkiyemiz, silah ambargosunu denetleme adı altında dahi olsa, Libya etrafında oluşturulan çember içinde şu veya bu şekilde yer almak bir yana, Libyayı toprağıyla, halkıyla, bir bütün olarak kurtarmanın yollarına bakabilmelidir. Ananevi ve saygın Türk dış politikasından bu beklenir.(asula@ttmail.com)

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2842 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 662
TASAM Asya 100 1149
TASAM Avrupa 23 661
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 303
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1415 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 630
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1308 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 522
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2071 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2071

Her ülkenin kurucu ataları vardır. Doğal olarak onlar çok sevilirler ve gelecek kuşaklara gururla aktarılarak unutulmaları önlenmeye çalışılır. Buna rağmen birçoğu hem kendi tarihleri hem de dünya tarihi içinde unutulurlar. Bu nedenle onlar için devasa görsel anıtlar yapılır, resmi kurumlara resimle...;

Önümüzdeki günlerde “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtlarında artık sona yaklaşılıyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile katılımcılara sertifika ve konferans kitabı verilecek. Yurt içi ve dışından çok sayıda...;

Amerika için İşe Yarayan bir Ekonomik ve Güvenlik Düzeni Nasıl Oluşturulur? Oren CASS ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana geçen 80 yılda iki büyük strateji izledi. Bunlardan biri olağanüstü bir başarıydı: Soğuk Savaş sırasında Amerikan ekonomik yatırımlarını, dış ilişkilerini ve askeri konuşlanm...;

Yuri Aleksandrovich Bezmenov (1939–1993), aynı zamanda Tomas David Schuman olarak da bilinir, propaganda ve ideolojik yıkıcılık konusunda uzmanlaşmış bir Sovyet gazeteci ve KGB ajanıydı. İdeolojik yıkıcılık, bir toplumun gerçeklik algısını o kadar çarpıtma sürecidir ki, toplum kendini yok eder. ;

Güvenlik temalı 5 eş-etkinlikle birlikte bu ay “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtları hızla devam ediyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile Konferans katılımcılarına sertifika ve konferans kitabı verilirken ...;

“Yurtta sulh, cihanda sulh.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk Atatürk'ün bu sözü, sadece bir dönemsel barış çağrısı değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzyılı aşan dış politikasının özüdür. Bugün, cumhuriyetimizin 102'nci yılında, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında savrulmadan denge kurabilmesi, her zamank...;

Bu çalışma, Batı’nın yaptırımlarını ve Çin-Rusya güvenlik yakınlaşması altında Rusya’nın Arktik LNG stratejisini incelemektedir. 2030 için belirlenen 100 Mt hedefe karşın 2024’te ihracat 34 Mt’ta kalmıştır. Teknolojik yaptırımlar, Arc7 tanker eksikliği ve AB’nin 2027’ye uzanan kısıtlamaları pazar er...;

Şayet ABD Ordusu’nun Janus Programı planlandığı şekilde ilerlerse, ülkenin 48 eyaletindeki ordu üslerinde 2028 sonbaharından itibaren faaliyette olacak nükleer mikro reaktörler bulunacak. Orduya göre, nükleer enerjinin eklenmesi askeri üslerdeki enerji kaynaklarını çeşitlendirecek ve dayanıklılığı ö...;

9. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

7. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

8. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

2. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Afrika 2063 Ağı | İstişare Toplantısı 3

  • 18 Haz 2025 - 18 Haz 2025
  • Çevrimiçi - 13.00

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

11. İstanbul Güvenlik Konferansı (2025)

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.