3. Türk - Latin Amerika ve Karayipler Kongresi İstanbul Deklarasyonu (TASLAK)

Haber

3. Türk - Latin Amerika ve Karayipler Kongresi, “Stratejik İşbirliği ve Los Turcos” ana teması ile TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi) tarafından...

3. Türk - Latin Amerika ve Karayipler Kongresi, “Stratejik İşbirliği ve Los Turcos“ ana teması ile TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi) tarafından 21-22 Nisan 2016 tarihinde İstanbul’da SİVİL GLOBAL 2016 Zirvesi kapsamında başarıyla icra edilmiş, son derece yapıcı ve samimi bir ortam içinde gerçekleştirilmiştir.

Kongre’ye Türkiye’den, LAK ülkelerinden ve dünyadan resmî, sivil ve özel her disiplinden temsilciler, çok sayıda sivil toplum kuruluşu, bazı uluslararası kuruluşlar ile iş dünyası temsilcileri, diplomatik misyon temsilcileri, akademisyenler, uzmanlar, düşünce kuruluşları, ulusal ve uluslararası medyadan temsilciler katılmışlardır.

Türkiye ile LAK ülkeleri arasındaki süregelen yakınlaşma ve işbirliği eğiliminin yüksek düzeyde stratejik işbirliği olarak tarif edilebilecek bir seviyeye erişmesine, bu türden bir işbirliğinin hem Türkiye hem de LAK ülkelerinde ortak kurumsallıkların hayata geçirilmesiyle sürekliliğinin garanti altına alınmasına ve Osmanlı döneminde Latin Amerika’ya göç eden Osmanlı uyruklular (LosTurcos) ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki işbirliği ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen toplantıda; “Türkiye ve Latin Amerika Ülkeleri Arasındaki Stratejik Ortaklığın Doğuşu“, “Türkiye’nin Latin Amerika’daki Dış Politika Faaliyetleri: Yüksek Düzeyli Ziyaretler, Ticaret ve Yumuşak Güç (Soft Power)“, “Osmanlı Devleti-Latin Amerika İlişkileri: Diplomasi, Ticaret ve Göç“, “Osmanlı Vatandaşlarının (Los Turcos) Latin Amerikadaki Kültürel ve Dini Mirası“, “Türkiye Cumhuriyeti ve Latin Amerika Arasındaki Diplomatik İlişkilerin Başlanması“, “Türk Dış Politikasında Karayipler“, “İnsanî Gelişim Yardımları: Bölgelerarası İlişkilerde Yeni Boyutlar“, “Amerika ve Türkiye: Küresel Yönetimde Yeni Yaklaşımlar“, “Bölgesel Organizasyonlar ve Türkiye ile Bölgelerarası İşbirliği: Pasifik İşbirliği ve Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR) Örneği“, “Terörizm, Organize Suç ve Siber Suçlara Karşı Ortak Mücadele“, “Uzak Aktörler, Ortak Süreçler: Türkiye ve Latin Amerika Arasında Karşılaştırmalı Perspektifler“ başlıklı oturumlar gerçekleştirilmiştir.

1. Türkiye - Latin Amerika ve Karayipler adıyla daha önce düzenlenen iki etkinlik sonucunda kabul edilen deklarasyonlar teyit edilmiştir.

2. Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ilişkiler 19. yüzyılda başlamıştır. Ancak aradaki coğrafi uzaklık ve siyasi alandaki politika öncelikleri açısından ilişkilerin seviyesi oldukça düşük kalmıştır.

3. 19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı Devleti’nden, Amerika kıtasına yoğun bir göç başlamış, gidenlerin önemli kısmı Latin Amerika ülkelerine gitmiştir. Çoğu Lübnan ve Suriye civarından olsa da Anadolu’dan gidenlerin sayıları da zaman içinde önemli rakamlara ulaşmıştır. Bu göçlere katılanlar farklı etnik ve dinî kimliklere sahip olmalarına rağmen Osmanlı vatandaşı olmalarından dolayı İspanyolca “Los Turcos“ (Türkler) olarak adlandırılmışlardır. Zaman içinde Latin Amerika’daki önemli unsurlardan biri hâline gelen bu toplumun içinden 2007’de Forbes Dergisi tarafından dünyanın en zengin iş adamı seçilen Carlos Slm Helu gibi iş adamları, 1989-1999 yılları arasında Arjantin devlet başkanlığı yapan “El Turco“ lakaplı Carlos Saul Menem gibi siyasetçiler çıkmıştır. Günümüzde bütün Latin Amerika’daki sayıları 30 milyon civarında olan bu topluluk ile Türkiye arasındaki ilişkilerin artırılması Türkiye’nin Latin Amerika ülkeleri ile ilişkilerine olumlu katkılarda bulunacaktır.

4. Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyen diğer iki önemli etken ise Latin Amerika’da yaşayan Ermeni Diasporası ve Türkiye'de iç güvenlik tehditi olarak tanımlanan kuruluşların Latin Amerika ülkelerinde mevcut Türkiye yönetimi aleyhtarı faaliyetleridir. Ermenilerin “sözde soykırım“ konusunda Latin Amerika ülkelerinde bu denli etkin olmasının en önemli nedeni, Türkiye’nin Latin Amerika ülkelerindeki etkinliğinin şimdiye kadar istenilen düzeyde olmaması ve bu nedenle özellikle “1915 Ermeni Tehciri“ konusunda Latin Amerika’da tek taraflı bir bakış açısının yaygınlık kazanmasıdır. İlişkilerin artması bu konuda Türkiye lehine sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Zarar verici faaliyetler konusunda ise Türkiye’nin kısa vadede söz konusu ülkeler nezdinde gerekli girişimleri yapması, uzun vadede ise yukarıda bahsedilen alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesine hız vermesi gerekmektedir. Özellikle bilim adamı ve siyasetçiler gibi ülkelerinde söz sahibi kişileri etkileme faaliyetlerinin Türkiye açısından olumsuz neticeler getirme ihtimali, atılacak doğru adımlarla ortadan kaldırılmalıdır.

5. Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyen diğer iki önemli etken ise Latin Amerika’da yaşayan Ermeni Diasporası ve Türkiye'de iç güvenlik tehditi olarak tanımlanan kuruluşların Latin Amerika ülkelerinde mevcut yönetimimiz aleyhtarı faaliyetleridir. Ermenilerin “sözde soykırım“ konusunda Latin Amerika ülkelerinde bu denli etkin olmasının en önemli nedeni, Türkiye’nin Latin Amerika ülkelerindeki etkinliğinin şimdiye kadar istenilen düzeyde olmaması ve bu nedenle özellikle “1915 Ermeni Tehciri“ konusunda Latin Amerika’da tek taraflı bir bakış açısının yaygınlık kazanmasıdır. İlişkilerin artması bu konuda Türkiye lehine sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Zarar verici faaliyetler konusunda ise Türkiye’nin kısa vadede söz konusu ülkeler nezdinde gerekli girişimleri yapması, uzun vadede ise yukarıda bahsedilen alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesine hız vermesi gerekmektedir. Özellikle bilim adamı ve siyasetçiler gibi ülkelerinde söz sahibi kişileri etkileme faaliyetlerinin Türkiye açısından olumsuz neticeler getirme ihtimali, atılacak doğru adımlarla ortadan kaldırılmalıdır.

6. Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasında şimdiye değin ilişkilerin geliştirilememesinin en önemli sebeplerinden biri olan coğrafi uzaklık; iletişim, ulaşım vb. alanlardaki teknolojik gelişimlerin yaşandığı günümüzde ciddi bir engel olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle ortak ve güçlü bir siyasi irade ortaya konulduğunda, karşılıklı ticaret ciddi anlamda gelişecektir.

7. Her iki coğrafyada son dönemde gerçekleşen ilerlemeler sayesinde; bilim, kültür-sanat, eğitim, inovasyon, savunma sanayii teknolojileri, ortak kalkınma projeleri gibi alanlarda işbirliği imkanları ortaya çıkmış olup bu ve benzeri alanlardaki işbirliği süreçlerinin hızlandırılması tüm taraflar açısından büyük önem arzetmektedir. Özellikle üniversiteler ve araştırma merkezleri arasındaki bilimsel işbirliği, öğrenci ve öğretim üyesi değişimi programları, ortak projeler geliştirme gibi konular ilk etapta atılması gereken adımlar olarak kabul edilmiştir.

8. İlişkilerin geliştirilmesi bağlamında, Türkiye’de Latin Amerika ülkeleri konusunda çalışma yapan, İspanyolca ve Portekizce bilen uzmanlar ile Latin Amerika ülkelerinde Türkiye üzerine çalışan ve Türkçe bilen uzmanların yetiştirilmesi konularına ağırlık verilmesinin önemi ortaya konmuştur. Bu konuda Türk Hükümeti ile Latin Amerika ülkeleri arasında karşılıklı burs ve eğitim programlarının uygulamaya konması önerilmiştir.

9. Türkiye’de Latin Amerika ülkeleri hakkındaki tanıtıcı tv programları ile Latin Amerika ülkerinde benzer programların ve son dönemlerde popülerliği artan Türk dizilerinin Latin Amerika ülkelerinde daha çok ön plana çıkarılmasının, önceki maddelerde ortaya konan hedeflerin gerçekleşmesini kolaylaştıracağı vurgulanmıştır.

10. Karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi konusunda gerek yerel yönetimler gerekse bürokratik kurumlar arasındaki işbirliği olanaklarının da en üst düzeyde tespit edilerek vakit kaybetmeden uygulamaya konması gerektiği belirtilmiş; örnek olarak “kardeş şehir“ uygulamalarının söz konusu taraflar arasında teşvik edilmesi ve bürokratik kurumlar arasındaki karşılıklı bilgi alışverişi ile işbirliği konularına önem verilmesi ifade edilmiştir.

11. Hava savunma sistemleri, petrol arama-çıkarma ve bunların ihracat-ithalatı ile şehircilik ve planlama gibi tüm tarafların kazanç sağlayacağı konulardaki işbirliklerinin önemi ortaya konmuştur.

12. Türkiye ve LAK ülkeleri arasında kat edilen genel içerikli çerçeve gelişmelerin geldiği noktada önümüzdeki zihinsel eşiğin "sektörel ve finansal derinleşme" olduğu, sektörel diplomasi kanalları üzerinden yeni bir politika yaklaşımına ihtiyaç olduğu ısrarla teyit edilmiştir.

13. Afrika ile yürütülen resmi zirvelerin benzerinin LAK Ülkeleri ve Bölgesi otoriteleri ile ivedilikle başlatılması/kurumsallaştırılması önerisi önemle vurgulanmıştır. LAK Bölgesi ile farklı aktörlerin icra ettiği Zirve'lerin incelenmeside ayrıca dile getirilmiştir.

14. Kongre sonunda, Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ilişkilerin artırılması için bu tür bilimsel etkinliklerin önemi vurgulanmış, önümüzdeki yıllarda bu tür faaliyetlerin karşılıklı ve sayısının da artırılarak yapılması konusunda görüş birliğine varılmıştır.

15. Son olarak önümüzdeki yıllarda düzenlenecek olan etkinliklerde, işbirliğinin geliştirilmesine ivme kazandıracak spesifik konular üzerinde yoğunlaşılması ve burada ortaya konulacak fikir ve önerilerin siyaset yapıcıların dikkatlerine sunulması kararı alınmıştır.
22 Nisan 2016, İstanbul
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

Savaşın başlamasından bir yıl geçtikten sonra, Rusya'nın neden galip gelmediği, hem ABD dış politikasında hem de daha geniş anlamda uluslararası güvenlikte en önemli sorulardan biri haline geldi. Cevabın birçok bileşeni var. ;

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

Ukrayna’da Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu. Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çal...;

Çağımızda, ülkeler arasındaki ilişkilerde konjonktüre bağlı olarak meydana gelen değişimler sonucunda, klasik diplomasi yöntemlerinin yanında yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Diğer ülke yönetimlerini ve uluslararası örgütleri etkilemek hedefiyle birlikte, yabancı kamuoyunu da etkilemek ihtiyacı d...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Türk siyaset hayatında kamplaşmaya yol açan yaşam tarzı çatışmasının psikolojik, sosyopsikolojik yönü başta olmak üzere tarihin derinliklerinden gelen faktörlerle çeşitli açılardan sorgulanmasına hasredilen kitap 160 sayfadan oluşuyor. ;

Dünyadaki en güçlü ve etkili istihbarat servisleri açısından merak edilen en önemli konuların başında, Çin’in Afrika’daki askeri ve siyasi stratejik planları gelmektedir. Afrika madenleri ve enerji yatakları Çin’in bu kıtaya yönelmesinde temel etkendir. ;

Göç, ulus-devletlerin düzenlemesi ve kontrol altında alması gereken bir 21. yüzyıl gerçekliği midir? Bu sorunun yanıtına farklı Uluslararası İlişkiler (Uİ) teorilerinden görece farklı yanıtlar verilebileceği düşünülse de ortak bir kabule varılabilir: Uluslararası göçün düzenlenmesi. Göç ve güvenlik ...;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...