Su-24 Krizinden Sonra Türk Rus İlişkileri

Makale

Türkiye ve Rusya dış politika ve ekonomi alanında işbirliğine sahiptir. 24 Kasım 2015 günü Türkiye sınırlarını ihlal eden Su-24 Rus savaş uçağı Türkiye tarafından düşürülmüştür. Bu olay Türk Rus ilişkilerini etkilemiştir. ...

Özet
Türkiye ve Rusya dış politika ve ekonomi alanında işbirliğine sahiptir. 24 Kasım 2015 günü Türkiye sınırlarını ihlal eden Su-24 Rus savaş uçağı Türkiye tarafından düşürülmüştür. Bu olay Türk Rus ilişkilerini etkilemiştir. Özellikle 1990'lardan sonra, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği kademeli olarak gelişmiştir. Enerji sektörü, inşaat sektörü, tarım sektörü ve turizm sektörü önemli işbirliği alanlarıdır.

Summary
Turkey and Russia have foreign politica and economic relationship. A Russian warplane was shot down by Turkey in 24 November 2015 that violated Turkey's airspace. This experience have affected Turk-Russian Relationship. Turkey has economic cooperation with Russia in many areas. Especially after the 1990, economic cooperation between the two countries has gradually improved. Energy sector, construction industry, agriculture and tourism sectors are important areas of cooperation .

Anahtar kelimeler
Türkiye, Rusya, Savaş Uçağı, Rekabet, Uluslararası İlişkiler
Key words: Turkey, Russia, Warplane, Competition, International Relations

Giriş
24 Kasım 2015 günü Türkiye sınırlarını ihlal eden Su-24 Rus savaş uçağı Türk F-16’ları tarafından düşürülmüştür. Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre Türk hava sahasını ihlal eden uçak, beş dakika içerisinde on defa uyarılmasına rağmen sınır ihlaline son vermeyince angajman kuralları gereği iki Türk F-16 uçağı tarafından vurulmuştur.[1] Bu ihlal Rusya için ilk değildir. Bundan önce 3 Ekim 2015 tarihinde yine bir Rus savaş uçağı Türkiye sınırlarını ihlal etmiştir. Türkiye ve Dünya basınında geniş yer bulan bu iki olay Türk Rus ilişkilerini etkilemiştir. Bu olay sonrasında Türkiye'ye karşı ticari yaptırımlar gündeme gelmiştir. Bu yaptırımların Türk teşebbüslerin rekabet gücünü etkileyip etkilemediği önemli bir konudur.

1. Türk Rus İlişkilerine Etkisi
Su-24 savaş uçağının Türk hava sahasını ihlali sonucunda düşürülmesi olayı Türk Rus ilişkilerini derinden etkilemiştir. Kamuoyu ilk olarak hükümet yetkililerinin ve liderlerin karşılıklı açıklamalarıyla konuyu öğrenmişlerdir. Rusya uluslararası ilişkilerde bir dizi yaptırım uygulayacağını açıkça belli etmiştir. Uluslararası ilişkilerde ilk tepki Rus Dışişleri Bakanı Lavro'nun Türkiye ziyaretini iptaliyle ortaya çıkmıştır.[2]

Türkiye ve Rusya'nın Suriye politikası konusunda bulunan görüş farklılığı bölgede iki ülkeyi karşı karşıya bırakmıştır. Türk Rus ilişkilerine bakıldığında bölgesel konulardaki görüş farklılığının ilk olmadığını görüyoruz. Türkiye, bağımsızlıklarına yeni kavuşan Orta Asya’daki Cumhuriyetlerin, Kafkaslarda Azerbaycan ve Gürcistan’ın kendisinden beklentilerini karşılamak, bu ülkelerin ekonomik ve siyasi bağımsızlıklarını güçlendirmek için aktif bir politika izlemiştir. Türkiye’nin bu bölgelere yakın ilgisi, Moskova’da kendi stratejik çıkarlarına ters düşen bir olgu olarak algılanmış ve rahatsızlık yaratmıştır.[3]

Geçmişte Orta Asya politikasında olduğu gibi bugün Suriye konusunda da iki ülkenin karşı karşıya gelmesi, iki ülkenin jeopolitik ve jeostratejik konumu gereği oluşmaktadır. Türkiye ve Rusya arasında farklı ve ortak yönler bulunmaktadır. Rusya'dan farklı olarak Türkiye NATO'ya üyedir. Türkiye ve Rusya'nın ortak yönleri ise her ikisi de G8 ve Dünya Ticaret Örgütü'ne üyedirler.[4]

Ayrıca, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünde her iki ülkenin Kurucu Üye konumunda olduğu görülmektedir.[5]

Türkiye'nin aktif katılımlarıyla kurulan bu teşkilat Türkiye dış politikasının Karadeniz'e bakan yönünü oluşturmaktadır. Türkiye Karadeniz'den Doğu Avrupa, Kuzey Avrupa, Kafkaslar ve Merkezi Asya'ya ticaret ve nakliye koridoru oluşturabilmektedir.[6]

1.1. Liderlerin Görüşleri;
Uluslararası ilişkiler bağlamında konuya bakıldığında sınır ihlali konusunu NATO’dan bağımsız düşünemeyiz. Rusya’nın Türk hava sahasında gerçekleştirmiş olduğu ilk ihlalden sonra NATO; "Müttefik ülkeler Türkiye'nin egemenlik hava sahasına ihlallere şiddetle karşı çıkıyor ve NATO hava sahasına girilmesini kınıyor. Müttefikler ayrıca bu sorumsuz davranışın yol açabileceği büyük tehlikeye de dikkat çekiyor"[7]

Açıklamasını yapmıştır. Uçağın düşürülmesinden sonraki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uçağın düşürülmesiyle ilgili olarak kapsamlı açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamalarda Türkiye’nin angajman kurallarına dikkat çekmiştir. Ayrıca açıklamaların özetine bakıldığında tansiyonu düşürücü nitelikte olduğu görülecektir. Örneğin bu açıklamalardan bir tanesinde; “Zaten biz işbirliği halindeyiz. Biz bunu bir gerilim sebebi olarak görmüyoruz. Tabi ki tokalaşmamız lazım. Tabi ki yolumuza yine beraber devam etmemiz lazım. Yani birilerini şöyle tatmin etmenin gayreti içerisinde olmaya gerek yok. Zaten böyle zamanlarda biliyorsunuz tahrik unsurları ortaya çıkar. Örneğin büyükelçiliğimizi gelip taşlayanlar, yumurta domates atanlar falan bunların hepsinin yaptığı işler çok çok duygusal ve yanlıştır.“ diyerek iki ülkenin işbirliğine dikkat çekmiştir. Açıklamaların en önemli bölümü ise uçağın aidiyetinin belli olmadığı kısmıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, uçağın Rus uçağı olduğu belli olsaydı uyarı farklı olabilirdi demiştir.[8]

Ancak Putin bu açıklamaya tepki olarak uçaklarının koordinat bilgisini Amerika Birleşik Devletleriyle paylaştıklarını, Türkiye’nin uçağı vurmadan önce bu bilgiyi müttefiki olan ABD’den aldığını söylemiştir.[9]

Putin bu açıklamayı Fransa Başkanı Hollande ile yaptığı görüşmeden sonra yapmıştır. Bu açıklamalarda Putin ve Hollande DEAŞ ile ortak mücadele açıklaması yaparken Esad’ın geleceği konusundaki görüş farklılığını belirtmişlerdir. 28 Eylül 2015 tarihinde Obama ve Putin’in BM Genel Kurulunda yapmış oldukları konuşmalarda iki lider arasında görüş farklılığı görülmüştür. İki liderin konuşmalarının ana konusunu Esad’ın geleceği oluşturmuş, Putin konuşmasında Esad’a destek verilmesi gerektiğini, DEAŞ ile savaşmada Esad’ın askeri varlığının bir şans olduğunu vurgulamıştır.[10]

Obama, Putin ve Hollande’nin açıklamaları incelendiğinde DEAŞ üzerinden Suriye’de politika üretmeye çalıştıkları, üretilen bu politikada da Esad’ın geleceğinin tartışmanın ana noktasını oluşturduğu görülmektedir. Bir değerlendirmeye göre ise bu bağlamda esas sorun Esad sonrası dönemde iktidara gelecek olan rejimin İslami eğilimler taşıyıp taşımayacağı değil, rejimin karakterinin radikal mi yoksa işbirliğine açık mı olacağına ilişkindir. Temel mesele şu anda gerilimi azaltmak olsa da, bir sonraki adımda devlet otoritesinin yeniden tesis edilmesi öne çıkacaktır. Bu bağlamda Rusya ve Türkiye’nin Dışişleri Bakanları arasında diyalog kanallarının açık tutulması ve sistematik bir şekilde uygulanacak yol haritası oluşturma çabaları son derece önemlidir.[11]

1.2. Olası Uluslararası İlişkiler Yaptırımları:
Uçak düşürülmesi olayına bakıldığında bu olayın sadece bir uçak düşürülmesi tartışmasından çıkarılması gerektiği görülecektir. Tartışmaya odaklandığımızda bölgesel dengelerin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu dengelerde ise Türkiye önemli bir yeri teşkil etmektedir. Bir kere bölgede 5 yıldır Suriye sorunundan en çok etkilenen ülke Türkiye’dir. 2.5 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Ülkemiz şu an Rusya ve Esad’ın Türkmen bölgesine yaptığı saldırı ile yeni bir mülteci dalgası ile karşı karşıya kalabilir. Uluslararası Kurtarma Komitesi (ICR) Başkanı David Miliband’ın yaptığı açıklamaya göre, Yalnızca İstanbul’da Avrupa’nın tümünden daha fazla mülteci yaşamaktadır.[12]

İkincisi ise Türkiye’nin NATO üyesi bir ülke olarak Suriye’ye sınırıdır. Rusya Ukrayna’ya saldırarak NATO’nun ve Avrupa Birliğinin tepkisini çekmiştir. Suriye’deki etkinliğini artırma çabası bunun devamı olarak görülmekte olup NATO tarafından karşı çıkılmaktadır. Rusya’nın geçmişten bugüne kadar gelen sıcak denizlere inme çabası NATO ve Türkiye tarafından görmezden gelinmeyecektir. Mülteci krizinin AB’ye etkileri de en az Türkiye’ye etkileri kadar önemlidir. Oluşan mülteci akımı AB’nin serbest dolaşım hürriyetini tehdit etmektedir. Bilindiği üzere kişilerin ve ürünlerin AB sınırları içerisinde serbest dolaşımı AB ülkelerinde yaşayan insanlar için büyük kolaylıktır. Bir diğer önemli mesele ise AB ülkelerine yönelik güvenlik tehdididir. Paris’te meydana gelen olaylar AB ülkelerinin bu konuda eksik olduğunu göstermiştir. Üst düzey bir Avrupalı istihbarat yetkilisinin söylediğine göre, DEAŞ’ın ileriki aşamalarda Avrupa’yı tekrar vurmayı denemesi muhtemel kabul edilmektedir.[13]

AB gerek güvenlik tehdidi ve gerekse mülteci krizinin serbest dolaşımda yarattığı tehdit nedeniyle Suriye meselesinin bir an önce çözümlenmesini isteyecektir.

Türkiye ve Rusya bölgesel dengede birbirlerini test etmişlerdir. Uluslararası ilişkiler kapsamında, kimin haklı kimin haksız olduğundan ziyade meselenin başka alanlara taşınmaması gerektiği konusu önümüzde durmaktadır. Türkiye ilk olarak tansiyonu düşürücü açıklamalar yaparak iyi niyetini belli etmiştir. Türk Hükümeti bunun bir zafer havasına sokulmasına izin vermemiştir. Rusya da konumunu buna göre ayarlamalıdır. Türkiye’nin bu açıklamaları karşısında Putin Türkiye’den özür beklediğini kamuoyuna duyurmuştur. Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ise özür dilenmeyeceğini açık bir şekilde dile getirmiştir.[14][15]

Uluslararası ilişkiler kapsamında Rusya tarafından Türkiye’ye karşı özür ve tazminat mekanizmasının ileriki aşamalarda işletilmeye çalışılabileceği görülmektedir. Ayrıca Adil Rusya Partisi lideri Sergey Mirinov Twitter hesabından, 1918 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından öldürülen Ermeni (Sözde) soykırımını inkarın suç sayılmasını sağlayan bir yasa tasarısının Duma’ya sunulduğunu duyurmuştur.[16]

Rusya’nın Ermeni soykırımı yasa tasarısını Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanacağı görülmektedir. Rusya’nın uluslararası ilişkilerde bu adımları atması beklenirken çok kısa süre önce 23 Eylül 2015’de Erdoğan, Putin ve Abbas’ın Moskova’da Camii açılışına katıldıkları hatırlanmalıdır. Bu açılışta liderler ortak temennilerde bulunmuşlardır. Buradaki konuşmasında Putin İslam’ın Rusya’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgularken Erdoğan, farklı kökenden insanların bir arada yaşayabilmesiyle ilgili olarak Rusya’nın güzel bir örnek olduğunu söylemiştir.[17]

Birbirine bu kadar yakın olan iki liderin bir anda ilişkilerinin kopması beklenemez. Liderlerin ve ülkelerin arasında oluşan bu olumsuz hava hemen olmasa da bir süre sonra düzelebilecek düzeydedir. Orta Doğu’nun kronikleşmiş sorunları ve özellikle de Suriye’deki kaos Türk-Rus ikili ilişkilerinin bir konusu olarak ele alınmamalıdır. Suriye küresel bir sorun haline gelmiştir ve çok boyutlu değerlendirilmelidir. Rusya, Rusya'dan bölgeye çatışmaya gidenlerin durumu ve özellikle bunların Rusya’ya dönmeleri halinde oluşacak güvenlik riskinden dolayı endişelenmektedir.[18]

Bölgede her ülke kendi güvenlik çıkarlarını düşündüğü takdirde sorunlara çözüm bulmak zorlaşacaktır. Suriye'de akan kanın durması için ülkeler biran önce müşterek çıkarlar doğrultusunda birleşmelidir. Bu da ancak terör örgütleri üzerinden dış siyaset yürütmekle değil terör örgütlerine karşı ortak tutum geliştirmekle olur.

1. Rekabet Gücüne Etkisi:
Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin temeli Cumhuriyet’in ilk yıllarında atılmıştır. 1937 tarihli Seyrisefain Anlaşması sayesinde ivme kazanan Türk Rus ticareti o dönemlerde yıllık 100 milyon ruble seviyesindeyken Başbakan İsmet İnönü’nün Moskova ziyareti, 1965 yılında SSCB Dışişleri Bakanı Gromiko ile ertesi yıl Başbakan Kosigin’in Türkiye ziyaretleri, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin kilometre taşlarını oluşturmuştur. İki ülke arasında kurulan konsey ve komisyon bulunmaktadır. Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasında Üst Düzey İş birliği Konseyi’nin (ÜDİK) kurulduğunu 12 Mayıs 2010 tarihinde beyan etmişlerdir. Türkiye-Rusya Federasyonu arasındaki Karma Ekonomik Komisyon (KEK), 14 Mayıs 1992 tarihli anlaşmayla oluşturulmuştur. Bugüne kadar bu kapsamda çeşitli toplantılar yapılmıştır. 1937'den 2013’e kadar iki ülke arasında ticari ve ekonomik işbirliği alanında birçok anlaşma imzalanmıştır.[19]

İki ülke arasında gerçekleşen Su-24 savaş uçağının düşürülmesi krizi, Uluslararası ilişkilerde olduğu kadar ekonomik ilişkilerde de etkisini göstereceği tahmin edilmektedir. Rusya ve Türkiye enerjide uzun yıllardır önemli ticari partnerdir. Rusya Tükiye'nin önemli ikinci partneri iken, Türkiye Rusya'nın önemli 4. ticari partneri konumundadır. Onların bu ortaklıkları “bağımlı“, “pragmatik“ ve “stratejik olarak adlandırılmaktadır. Rusya ve Türkiye arasındaki ticaret ortaklığı 1984 yılında önemli bir yere sahiptir. Bu ilişki Türkiye'nin 158.7 milyar metre küp doğalgaz sağlamasına dayalıdır (Gazprom 2007).[20]

Türk-Rus ekonomik ilişkileri geçmişten bugüne kademeli olarak artarak gelişmiştir. 1992-1998 yılları Rusya'nın ticaret rakamlarına bakıldığında bu durum açıkça görülecektir.[21]

Türkiye Rusya'yı Almanya'dan sonra önemli bir ticari ortak olarak görmektedir. Rusya Türkiye için güvenilir ve itibarlı bir doğal gaz sağlayıcıdır. Ayrıca, Rusya inşaat sektöründe büyük Türk yatırımları bulunmaktadır.[22]

Su-24 krizinden sonra 1 Aralık 2015 tarihinde, Rus Başbakan Medvedev tarafından bir yaptırım paketini imzalamıştır. Bu pakete göre, kümes hayvanları, domates, salatalık, soğan, portakal, üzüm, elma, şeftali ve meyve-sebze ürünlerinin Türkiye'den ithali durdurulmuştur. Ayrıca, Rusya Türk vatandaşlar için, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde vizesiz seyahat uygulamasını iptal etmiştir.[23]

2.1. Enerji İşbirliğine Etkisi:
Türkiye Rusya ilişkilerinde enerji sektörü önemli bir yere sahiptir. Aşağıda rakamlarıyla açıklanacağı üzere kullanmakta olduğumuz doğalgazın önemli bir bölümünü Rusya'dan almaktayız. Ayrıca bu durum sadece Türkiye için geçerli değildir. 2014 yılı Gazprom verilerine göre, 2014 yılında Kırım'ın ilhakı yüzünden uygulanan yaptırımlara rağmen AB ülkeleri de Gazprom vasıtasıyla Rusya'dan yüklü miktarda doğalgaz almıştır.[24]

Türkiye bu bağımlılığı azaltmak için bazı projeler üzerinde çalışmaktadır. Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) bunlardan bir tanesidir. Bu projenin 2015 yılından başlayarak 2018 yılında tamamlanması beklenmektedir. Bu projede Azerbaycan'ın Socar firması %58, Botaş %30 ve British Petrol %12'lik bir paya sahiptir.[25]

Türkiye uçak düşürülmesi olayının diğer alanları etkilemesini istememektedir. Türkiye’nin yeni Enerji Bakanı Berat ALBAYRAK’ın da yaptığı açıklamaya göre, Su-24 jetinin düşürülmesi olayının Ankara ve Moskova arasındaki enerji işbirliğini etkilemeyeceğini söylemiştir. Albayrak bu açıklamada, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin sadece enerji sektörü alanında olmadığını, diğer sektörlerde de olduğunu, iki ülke arasındaki ilişkilerin yakın dostça kültürel ve ekonomik ilişkiler olduğunu vurgulamıştır.[26]

Albayrak’ın da belirttiği gibi iki ülke arasında birçok sektörde yakın işbirliği bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla, enerji sektörü, inşaat, turizm ve gıda sektörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin (ÜDİK) 5. toplantısına katılmak üzere 1 Aralık 2014 yılında yaptığı Türkiye ziyareti öncesinde sorulan soruları yazılı olarak cevaplamıştır. Putin bu açıklamada, son on yıllarda enerjinin Rusya ve Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin lokomotifi durumunda olduğunu, Türkiye’nin; Ukrayna, Moldova, Romanya ve Bulgaristan topraklarından transit olarak geçen Batı Hattı ve Mavi Akım boru hattı üzerinden sevk edilen Rus doğal gazının, (Almanya’dan sonra) ikinci büyük alıcısı olduğunu, 2013 yılında Rusya’nın Türkiye'ye 26,6 milyar metreküp doğalgaz sağladığını ve yılın sonunda büyük ihtimalle bu rakamı aşacaklarını vurgulamıştır. Ayrıca nükleer enerjinin iki ülke arasındaki işbirliği alanında olduğunu söylemiştir.[27]

Türkiye yüzde 13’lük payla, Rusya’nın en fazla doğalgaz ihracatı yaptığı üçüncü ülke olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin yıllık doğalgaz alımının yaklaşık yüzde 55’i ve 20 milyon ton ham petrol ithalatının yüzde 10’u Rusya’dan karşılanıyor. Ayrıca, 250 milyar dolar civarındaki yıllık ithalatımızın da çok büyük bir kısmı petrol ve doğalgaz kaynaklıdır.[28]

Rus ekonomisi ihracatının temel kalemlerini oluşturan petrol ve doğalgaz fiyatları 2014 yılından beri yaşadığı hızlı düşüşle birlikte zor günler geçirmektedir. Petrol fiyatları 2014 yılının Temmuz ayında 115 dolarken, Ocak ayında 45 dolara kadar düştü ve son bir yıldır da bu civarda seyrediyor. Doğalgaz fiyatları ise 2014 yılından beri yaklaşık yüzde 53 oranında bir düşüş sergilemiştir.[29]

Rusya arz güvenliği bakımından diğer ülkelerle karşılaştırıldığında güvenli bir yere sahip olduğu kabul edilmektedir. Putin'in ziyareti sonrasında yazılan bir değerlendirme raporunda bu durum şöyle ifade edilmiştir; “...1984’ten bu yana enerji ilişkimiz olan Rusya her ne kadar pazarlık masasında zorlu bir aktör olsa da bir kez anlaşma sağlandığında sözünü yerine getiren, bu anlamda güven tesis etmiş bir ülkedir. Arz güvenliği açısından Rusya İran ve Azerbaycan’a kıyasla daha güvenilir bir tedarikçidir. Rusya hiçbir kış Türkiye’ye gelen gazda kesinti yapmamıştır. Nitekim nükleer santral konusunda da Rus tarafı yatırımlarını sürdürmektedir.[30]

Aynı raporda Rusya'nın Güney Akımı yerine Türk Akımını ikame etmek istemesiyle ilgili olarak, üç temel yaklaşım belirtilmiştir. Bu yaklaşımlar şu şekilde açıklanmıştır; “Birinci yaklaşım, Rusya’nın Güney Akım yerine Türk Akımı’nı ikame etmesini Türkiye için tarihî bir fırsat olarak görmekte ve Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini dile getirmektedir. İkinci yaklaşım, Rusya’nın uluslararası arenadaki sıkışmışlığı sebebiyle Türkiye’yi yanına çekmeye çalıştığını ve Türkiye’nin bu ‘tuzağa’ düşmemesi gerektiğini, çünkü bunun hem Rusya’ya doğalgaz alanındaki bağımlılığı artıracağını hem de Türkiye’nin Batı ittifakı içindeki konumunun sorgulanmasına yol açacağını savunmaktadır. Üçüncü yaklaşım ise ilk iki yaklaşım arasında bir orta yol bulmaya çalışarak Putin’in teklifinin Türkiye için bir fırsat yarattığını fakat Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirirken dış politikasında geleneksel olarak gözettiği Doğu-Batı dengesini yitirmemesi gerektiğini ileri sürmektedir. Dolayısıyla birinci yaklaşım Türk Akımı teklifini bir fırsat olarak, ikinci yaklaşım bir risk olarak, üçüncü yaklaşım da hem fırsat hem de risk olarak değerlendirmektedir.“[31]

Görüldüğü gibi Türk Akımı gerek Uluslararası ilişkiler kapsamında gerekse Türk ekonomisi kapsamında önemli bir yere sahiptir. Doğalgaz alanında tedarikçinin pazarlık gücü rekabet gücü bakımından önemli olmaktadır. “Türkiye doğal gaz piyasası bakımından tedarikçi konumunda (yerli üretim bir tarafa bırakılırsa) Rusya, Azerbaycan, İran, Cezayir ve Nijerya devlet şirketleri önde gelmektedir. 2011 yılı itibarıyla Türkiye tüketiminin %56,45’i Rus Devlet şirketi Gazprom, %18,86’sı İran devlet şirketi NIGC, %8,34’ü de Azerbaycan devlet şirketi SOCAR tarafından karşılanmaktadır. Global ölçekte oyuncu konumunda olan bu teşebbüslerin faaliyetlerinin Türkiye doğal gaz piyasasında faaliyet gösteren teşebbüslere göre (BOTAŞ dahil) çok büyük ölçekli olduğu ortadadır. Gazprom’un toplam satışları içinde Türkiye’nin yaptığı alımların payı yaklaşık %8’dir. Özellikle uzun süreli ve al ya da öde yükümlülüğü içeren kontratların söz konusu olduğu bu alanda tedarikçi değiştirmek oldukça zordur. Ayrıca özellikle boru hattı projeleri zaman alan ve büyük ölçekte yatırımlar gerektiren, karşılıklı bağımlılık doğuran özellikteki projelerdir.“[32]

Mevcut veriler, Putin’in ve Albayrak’ın açıklamaları birlikte değerlendirildiğinde uçak düşürülmesi olayından sonra üzerinde durulması gereken önemli sektörlerden birinin enerji sektörü olduğu görülmektedir.

2.2. Turizm Sektörüne Etkisi:
Enerjiden sonra önemli olan bir diğer sektör Turizm sektörüdür. Rusya’nın önemli Turizm operatörleri olan Pegas Touristik, Natalie Tours, Biblio Globus ve Tez Tour yapmış oldukları açıklamada; Türkiye’ye olan paket turların iptal edileceğini duyurmuşlardır.[33]

2015 yılında Türkiye’ye gelen turist sayılarının ülkelere göre sıralamasına bakıldığında Ocak-Ekim ayları arasında en fazla paya sahip ülke Rusya’dır. En fazla düşüş yaşanan ülke sıralamasında da %19,2 ile yine Rusya’nın liste başında olduğu görülecektir.[34]

Bunda Rusya’da bozulan ekonomik durumun etkili olduğu söylenebilir. 2014 yılında da Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının toplam turist sayısı içindeki oranı %12 den fazladır. Rusya’nın Türkiye’ye uygulamaya çalıştığı turizm yaptırımının ise başka ülkelerce değerlendirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Örneğin, Rusya’nın bu yaptırımından sonra İsrail Rusya Turizm sektörüne açılarak Rus Turistlere kendi ülkelerine gelmeleri için çağrı yapmıştır.[35]

İsrail Turizm Bakanlığı sözcüsü Michal Gersler’in yaptığı açıklamaya göre, İsrail turizm konusunda Rusya’ya odaklanmıştır ve bir alternatif yaratmak istemektedir. Rusya kendi ülkesinden turistlerin Türkiye’ye gelmemesi için DEAŞ unsurlarının bir tehdit olacağını vurgulamaya çalışmaktadır.[36]

2.3. Gıda Sektörüne Etkisi:
Gıda ise diğer bir sektördür. Ülkeler itibariyle 2010 yılı yaş meyve sebze ihracatımız incelendiğinde; ilk sırayı, %36 ile Rusya Federasyonun aldığı görülmektedir. Bu ülkeyi sırasıyla, Almanya, Ukrayna, Bulgaristan ve Irak izlemektedir. 2011 yılında ise Rusya Federasyonu sektör ihracatındaki liderliğini açık ara farkla muhafaza etmeye devam etmiştir. Aynı dönemde Irak yükselen bir pazar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde İran’a yönelik sektör ihracatında da önemli bir artış olmuştur.[37]

2013 yılı yaş meyve ve sebze ihracatı verilerine göre 878 milyon dolarla (%38 pay) Rusya yaş meyve sebze ihracatımızda lider konumdadır.[38]

Rusya’nın gıda güvenliği düzenleyici kuruluşu olan Rosselkhoznadzor Türkiye’den gıda güvenliği sertifikalarına uygun bulmadığı için 162 ton tavuk sevkiyatını durdurmuştur.[39]

İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2014 yılı sonunda 30 milyar doları aşmış olup, Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexei Meshkov’un açıklamasına göre iki ülke arasındaki ticari projelerle bu oranın 100 milyar dolara ulaşabileceği ifade edilmiştir. Şu an Türkiye Rusya’ya en önemli meyve ve sebze sağlayıcılarından biridir. Bu durum AB’nin Rusya’ya gıda ambargosu uygulamasından itibaren daha da artmıştır.[40]
2014-2015 (Ocak-Ekim Ayı) Yaş Sebze ve Meyvede İhracat yapılan ülkeler sıralamasında Rusya’nın lider pozisyonda olduğu görülmektedir.[41]
Mevcut verilere bakıldığında yaş meyve ve sebze ihracatında Rusya’nın önemli bir yere sahip olduğu açıktır. Türkiye’nin rekabet gücünün etkilenmemesi için bu satışların zarar görmesini engellemesi gerekmektedir. Diğer bir çözüm yolu ise alternatif ihracat pazarlarına yönelmektir.

2.4. İnşaat Sektörüne Etkisi:
İnşaat sektörüne bakıldığında sorunun önemi daha da artmaktadır. İnşaat sektörü Türk-Rus ilişkilerinde önemli bir yere sahiptir. 1980’lerin sonlarında meydana gelen Doğu Avrupa’daki değişiklikler Türk müteahhitlere yeni fırsatlar sağlamıştır. Bazı şirketler Rusya Federasyonu’na odaklanmışlardır. Türk müteahhitler 1990 yılından 2006 yılına kadar geçen 16 yılda Rusya'da 700'ün üzerinde 14 milyon dolar değerinde projeler tamamlamışlardır.[42]

Türk müteahhitlerinin Rusya’ya olan bu ilgisi gün geçtikçe artmıştır. Örneğin, 2013 yılında Uluslararası Türk Servisleri 47 ülkede 393 proje üstlenmişler, bu projelerin toplam değeri 31.7 milyon dolar olmuş, bu payda ilk sırayı %33,6 ile Türkmenistan alırken onu %18’lik payla Rusya izlemiştir.[43]

Ayrıca, Türk Şirketlerinin 2009-2014 yıllarını kapsayan yurtdışı yatırım planlarının ele alındığı, yıllık cirosu 100 milyon ile 500 milyon Türk lirası arasında değişen çok çeşitli sektörleri temsil eden üst düzey yöneticiler arasında yapılan bir araştırmaya göre önümüzdeki 5 yıl içerisinde yatırım yerleri bakımından en popüler ülke %14’lük bir rakamla Rusya olarak tespit edilmiştir.[44]

Özellikle kısa vadede ekonomik yaptırımların iki ülke arasında kullanılabileceği görülmektedir. Özellikle küresel ekonomik sıkıntılar, bölgesel sıkıntılar ve AB’nin Rusya'ya uyguladığı gıda ambargosu nedeniyle Türkiye gündeme gelecek yaptırımları ikili görüşmeler sonucunda hafifletebilecektir. Rusya'nın Turizm sektöründe uygulamaya çalışacağı yaptırımların ise uygulanabilirliği soru işaretidir. Akdeniz bölgesi Ruslar tarafından sıkça tercih edilebilir konumdadır. Türkiye’ye gelmek isteyen Ruslar Gürcistan gibi ülkeler kanalıyla bu durumu aşabileceklerdir. Gıda alımını bütün ürünlerde durdurması da Rusya’ya uygulanan ambargo nedeniyle mümkün görünmemektedir. Türkiye'nin ise yaptırım uygulanacak veya uygulanabilecek ürünler için alternatif satış yerleri oluşturması ikili ilişkilerde elini güçlendirecektir. Enerji sektörü ise iki ülke için de çok önemlidir. Türkiye’nin artan doğalgaz ihtiyacı Rusya’nın her zaman daha fazla doğalgaz satma istediğini tetikleyecektir. Türkiye üzerindeki Nükleer Enerji politikası ve enerji politikası iki ülke için de stratejik öneme sahip konulardır. İki ülke de ara dönemlerde yaşanan gerilimlere bu iki alanı feda edemezler. Enerji sektörü iki ülke arasında önemli bir yere sahip olsa da yaptırımlar konusunda en son tercih edilecek sektör olacaktır. İnşaat sektörü ise Türkiye bakımından en önemli sektördür. Türk teşebbüslerin uluslararası teşebbüslerle rekabet edebilme gücü olumsuz etkilenmemelidir. Türk teşebbüslerin Rusya’da haklarının ihlal edilmemesi için uluslararası tahkim yolları işletilmeli ve gerekli hukuki koruma sağlanmalıdır. Rusya tarafından konuya bakıldığında Rusya inşaat sektöründeki büyük projeleri durduramayacak durumdadır. Türk firmaları Rus inşaat sektöründe önemli bir yere sahiptir. Bu önem gerçekleştirmiş oldukları projelerden ve firmalara duyulan güvenden gelmektedir.

Sonuç
Sonuç olarak, Türkiye ve Rusya arasında yaşanan Su-24 savaş uçağının düşürülmesi meselesinin bir süre daha gündemi meşgul edeceği görülmektedir. Her iki ülke de birbirlerine karşı ekonomideki kartlarını kullanacaklardır. Rusya Ukrayna krizinden önceki Rusya değildir. Birçok bölgede ekonomik, siyasi ve askeri savaş cephesi açması ona bir fayda sağlamayacaktır. Bu durum Putin tarafından da görülebilecek düzeydedir. Ekonomilerin kırılganlık seviyelerinin arttığı dönemde, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği iki ülkeye de büyük katkı sağlayacaktır. Ekonomik yaptırımlarda iki ülkenin de ısrarlı olması, kazananı olmayacak bir savaş ortamı oluşturacaktır. Rusya’nın bölgede saldırgan ve diyaloğa kapalı tutum izlemesi uluslararası alanda onun daha da yalnızlaşmasına neden olacaktır. Bugün itibariyle artan DEAŞ tehdidi nedeniyle bütün taraflar Suriye’de çözüm istemektedir. Görünen o ki Türkiye uçak düşürme kararını anlık refleksle almış değildir. Bu durumun ekonomik sonuçları iyi ölçülüp tartılmıştır. Bu değerlendirme yapılırken Rusya’nın mevcut ekonomik durumu da iyi gözlemlenmiştir. Bu kararı alırken gerek Suriye meselesiyle ilgili olarak uluslararası alanda gerekse bölgedeki gücünü ortaya çıkarmıştır. Türkiye’nin bu durumdan en az seviyede etkilenmesi için inşaat, gıda ve turizm sektöründe alternatif satış pazarları oluşturulmalıdır. Enerji sektöründe ise alternatif tedarikçilerin uzun vadede oluşturulması yoluna gidilmelidir. Türkiye ve Rusya arasında yaşanan bölgesel sorunların enerji alanındaki stratejik işbirliğini etkilemesine her iki ülkenin de izin vermemesi gerekir.

Bölgede bir an önce barış ortamının sağlanması iki ülke toplumu ve ekonomisini de rahatlatacaktır. İlişkilerde 23 Eylül 2015 tarihinde Moskova’da gerçekleşen camii açılışı düzeyine dönülmesi arzulanan bir seviyedir. Tolstoy’un sözünde olduğu gibi art niyetle yakılan her ateş o evle birlikte bütün köyü yakabilecektir. Bölgede yakılacak her ateş de ateşle oynayan herkesi ve beraberindekileri yakabilecek düzeydedir.
Asım KAYA, Fatsa Cumhuriyet Savcısı
Kaynakça
İnternet Makaleleri:
AYTAÇ, A., “Rus Doğalgazı Türkiye İçin Ne Kadar Önemli?“, http://www.tepav.org.tr/upload/files/haber/1448636376-5.Rus_Dogalgazi_Turkiye_Icin_Ne_Kadar_Onemli.pdf
AKRAMOVA, M., “The Russian-Turkish Gas Trade Partnership: Structures and policies“, GeTMA, N: 9, 2014 (2-67) http://edoc.hu-berlin.de/series/getmaseries/2014-9/PDF/9.pdf
BECHEV, D., “Russia and Turkey What Does their partnership mean for the EU?“, s. 3, (1-4) Policy Brief, 2015, 13 Feb, European Policy Centre, http://www.epc.eu/documents/uploads/pub_5304_russia_and_turkey.pdf G.T. 02/12/2015
BOCUTOĞLU, E., ÇELİK, K. “The Effects Of Russian Economic Crisis On Turkish Economy“, Journal of Qafqaz University, V. III, N. I, 2000, (123-132) http://journal.qu.edu.az/article_pdf/1020_236.pdf
HASANOĞLU, E., “Yeniden Biçimlenen Dünyada Türkiye Rusya İlişkileri“, Büyüteç, ASO Medya, Şubat 2015 http://www.aso.org.tr/kurumsal/media/kaynak/TUR/asomedya/subat2005/buyutec_subat2005.html
Kasım, K., “Türk-Rus İlişkileri Yeni Dönem, Yeni Parametreler“, http://www.usak.org.tr/kose_yazilari_det.php?id=2433&cat=323#.VmA-5nbhDIU
KINIKLIOĞLU, S., “The Anatomy of Turkish -Russia Relations“, The Brookings Institution,2006 http://www.brookings.edu/~/media/events/2006/5/23turkey/20060523sabanci_3a.pdf
ÖZKAN, A., F., “Doğalgaz Piyasalarında Dönüşüm Sürecinin Problem Çocuğu: Gazprom“, Rekabet Forumu, S. 97, 2015, http://www.rekabetdernegi.org/rk_bulten/sayi97.pdf

USAK Avrasya Araştırmaları Merkezi, ÖZDAL H., ÖZERTEM H.S., HAS, K. DEMİRTEPE, T., M., “Türkiye-Rusya İlişkileri Rekabetten Çok Yönlü İşbirliğine“ (1-82)

Raporlar
Akdeniz İhracatçılar Birliği Genel Sekreteri (2015), Yaş Meyve ve Sebze Sektörü Türkiye Geneli Değerlendirme Raporu, http://www.akib.org.tr/files/downloads/arastirmaraporlari/ysm/yms-degerlendirme-raporu-ocak-ekim-2015.pdf,
BSEC Organization,
http://www.bsec-organization.org/documents/LegalDocuments/statutory/charter/Pages/charter.aspx
Carnegie Moskow Center (2010), “The Black Sea Region in Turkish Foreign Policy Strategy: Russia&Turkey on the Black Sea“,, Black Sea Peacebuilding Network, Russian Expert Group Report 2010/2, (1-6)
DEİK (2013), Türk Rus İş Konseyi, Türkiye Rusya Federasyonu Ticari ve Ekonomik İlişkileri, https://www.deik.org.tr/Contents/FileAction/3762
Organization Of The Black Sea Economic Cooparation
Rekabet Kurumu (2012), Doğalgaz Sektör Araştırması,
http://www.rekabet.gov.tr/File/?path=ROOT%2f1%2fDocuments%2fSekt%25c3%25b6r%2bRaporu%2fsektorrapor8.pdf,
SAM, (2015), “Putin Ziyareti Sonrası Enerji ve Türk Dış Politikası“, s. 5, http://sam.gov.tr/tr/wp-content/uploads/2015/05/Putin-Ziyareti-Sonras%C4%B1-Enerji-ve-T%C3%BCrk-D%C4%B1%C5%9F-Politikas%C4%B1.pdf
Türkiye Müteahhitler Birliği, Turkish Contracting in The International Market, http://www.tmb.org.tr/doc/file/2014_Turk_Yurtdisi_Muteahhitlik_Hizmetleri_en.pdf
Türkiye Müteahhitler Birliği, 2009-2014 Türk Firmaları Yurdışı Yatırım Planları,
http://www.tmb.org.tr/arastirma_yayinlar/2009_2014_turk_firmalari_yurtdisi_yatirim_planlari.pdf
Trakya Kalkınma Ajansı (2013), Yaş Sebze ve Meyve Pazar Araştırması, http://investinedirne.org.tr/uploads/docs/06112013tmdEb4.pdf
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (2015), Incoming Turizm Raporu, http://www.tursab.org.tr/dosya/13586/ekim-2015_13586_5149287.pdf
Ziraat Mahsulleri Ofisi, Yaş Sebze ve Meyve Sektör Raporu, http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/b5a3b0088c4bc9e_ek.pdf,

İnternet Haberleri
AOL News, http://www.aol.com/article/2015/09/28/the-latest-obama-putin-to-discuss-syrias-political-future/21242063/
Aljezzera News, http://www.aljazeera.com.tr/haber/rusya-birkac-saniyeligine-girdik
BBC News, http://www.bbc.com/news/world-europe-34940109
Hurriyet News, http://www.hurriyet.com.tr/cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogan-rus-ucagi-oldugu-belli-olmus-olsaydi-40019383
RT News,
https://www.rt.com/news/323284-lavrov-cancels-visit-turkey/
https://www.rt.com/news/323593-turkey-russia-relations-gridlock/
https://www.rt.com/news/316327-moscow-mosque-largest-europe/
https://www.rt.com/business/324121-russia-sanctions-against-turkey/
https://www.rt.com/news/323593-turkey-russia-relations-gridlock/
https://www.rt.com/business/209643-putin-turkey-visit-energy/
https://www.rt.com/business/323400-russia-business-turkey-jet/
https://www.rt.com/business/323400-russia-business-turkey-jet/
https://www.rt.com/business/323400-russia-business-turkey-jet/
Reuters News,
http://www.reuters.com/article/2015/09/23/us-russia-mosque-idUSKCN0RN1UD20150923#k72ltTW5LFSyrCI8.97,
http://www.reuters.com/article/2015/11/25/us-turkey-armenia-russia-bill-idUSKBN0TE1WL20151125#532FtgW58y5VyWKL.97
TSK, http://www.tsk.tr/3_basin_yayin_faaliyetleri/3_1_basin_aciklamalari/2015/ba_97.html
Time Of Israel News, http://www.timesofisrael.com/with-turkey-and-egypt-out-israel-looks-to-woo-russian-tourists/
The Wall Street Jaurnal, http://www.wsj.com/articles/turkey-wont-apologize-for-shooting-down-russian-jet-prime-minister-ahmet-davutoglu-says-1448886331
The Guardian News, http://www.theguardian.com/world/2015/oct/27/istanbul-has-more-syrian-refugees-than-all-of-europe-says-david-miliband
Ynet News, http://www.ynetnews.com/articles/0,7340,L-4732322,00.html
Washington Post News, https://www.washingtonpost.com/world/europe/paris-attacks-reveal-fatal-flaws-at-the-heart-of-european-security/2015/11/28/48b181da-9393-11e5-befa-99ceebcbb272_story.html


[1] http://www.tsk.tr/3_basin_yayin_faaliyetleri/3_1_basin_aciklamalari/2015/ba_97.html G.T. 28/11/2015
[2] https://www.rt.com/news/323284-lavrov-cancels-visit-turkey/ G.T. 30/11/2015
[3] HASANOĞLU, E., “Yeniden Biçimlenen Dünyada Türkiye Rusya İlişkileri“, Büyüteç, ASO Medya, Şubat 2015 http://www.aso.org.tr/kurumsal/media/kaynak/TUR/asomedya/subat2005/buyutec_subat2005.html G.T. 03/12/2015
[4] AKRAMOVA, M., “The Russian-Turkish Gas Trade Partnership: Structures and policies“, GeTMA, N: 9, 2014 s. 6 (2-67) http://edoc.hu-berlin.de/series/getmaseries/2014-9/PDF/9.pdf G.T. 02/12/2015
[5] Organization Of The Black Sea Economic Cooparation, http://www.bsec-organization.org/documents/LegalDocuments/statutory/charter/Pages/charter.aspx G.T. 02/12/2015
[6] Carnegie Moskow Center (2010), “The Black Sea Region in Turkish Foreign Policy Strategy: Russia&Turkey on the Black Sea“,, Black Sea Peacebuilding Network, Russian Expert Group Report 2010/2, s. 2 (1-6)
[7] http://www.aljazeera.com.tr/haber/rusya-birkac-saniyeligine-girdik G.T. 28/11/2015
[8] http://www.hurriyet.com.tr/cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogan-rus-ucagi-oldugu-belli-olmus-olsaydi-40019383 G.T. 28/11/2015
[9] http://www.bbc.com/news/world-europe-34940109 G.T. 28/11/2015
[10] http://www.aol.com/article/2015/09/28/the-latest-obama-putin-to-discuss-syrias-political-future/21242063/ G.T. 28/11/2015
[11] USAK Avrasya Araştırmaları Merkezi, ÖZDAL H., ÖZERTEM H.S., HAS, K. DEMİRTEPE, T., M., “Türkiye-Rusya İlişkileri Rekabetten Çok Yönlü İşbirliğine“ s. 32 (1-82)
[12] http://www.theguardian.com/world/2015/oct/27/istanbul-has-more-syrian-refugees-than-all-of-europe-says-david-miliband G.T. 29/11/2015
[13] https://www.washingtonpost.com/world/europe/paris-attacks-reveal-fatal-flaws-at-the-heart-of-european-security/2015/11/28/48b181da-9393-11e5-befa-99ceebcbb272_story.html G.T. 28 /11/2015
[14] https://www.rt.com/news/323593-turkey-russia-relations-gridlock/ G.T. 28/11/2015
[15] http://www.wsj.com/articles/turkey-wont-apologize-for-shooting-down-russian-jet-prime-minister-ahmet-davutoglu-says-1448886331
[16] http://www.reuters.com/article/2015/11/25/us-turkey-armenia-russia-bill-idUSKBN0TE1WL20151125#532FtgW58y5VyWKL.97 G.T.28/11/2015
[17] http://www.reuters.com/article/2015/09/23/us-russia-mosque-idUSKCN0RN1UD20150923#k72ltTW5LFSyrCI8.97,https://www.rt.com/news/316327-moscow-mosque-largest-europe/ G.T. 28/11/2015
[18] Kasım,K., “Türk-Rus İlişkileri Yeni Dönem, Yeni Parametreler“,http://www.usak.org.tr/kose_yazilari_det.php?id=2433&cat=323#.VmA-5nbhDIU G.T. 03/12/2015
[19] DEİK, Türk Rus İş Konseyi, Türkiye Rusya Federasyonu Ticari ve Ekonomik İlişkileri, 2013, https://www.deik.org.tr/Contents/FileAction/3762 G.T. 03/12/2015 s. 1-2,
[20] AKRAMOVA, M., a.g.m. s. 7-8
[21] BOCUTOĞLU, E., ÇELİK, K. “The Effects Of Russian Economic Crisis On Turkish Economy“, Journal of Qafqaz University, V. III, N. I, 2000, s. 127 (123-132) http://journal.qu.edu.az/article_pdf/1020_236.pdf G.T. 30/11/2015
[22] AKRAMOVA, M., a.g.m., s. 58
[23] G.T. 02/12/2015 https://www.rt.com/business/324121-russia-sanctions-against-turkey/
[24] ÖZKAN, A., F., “Doğalgaz Piyasalarında Dönüşüm Sürecinin Problem Çocuğu: Gazprom“, Rekabet Forumu, S. 97, 2015, s. 32, http://www.rekabetdernegi.org/rk_bulten/sayi97.pdf G.T. 02/12/2015
[25] BECHEV, D., “Russia and Turkey What Does their partnership mean for the EU?“, s. 3, (1-4) Policy Brief, 2015, 13 Feb, European Policy Centre, http://www.epc.eu/documents/uploads/pub_5304_russia_and_turkey.pdf G.T. 02/12/2015
[26] https://www.rt.com/news/323593-turkey-russia-relations-gridlock/ G.T. 28/11/2015
[27] https://www.rt.com/business/209643-putin-turkey-visit-energy/ G.T. 28/11/2015
[28] AYTAÇ, A., “Rus Doğalgazı Türkiye İçin Ne Kadar Önemli?“http://www.tepav.org.tr/upload/files/haber/1448636376-5.Rus_Dogalgazi_Turkiye_Icin_Ne_Kadar_Onemli.pdf G.T. 28/11/2015 s. 8,
[29] a.g.m, s. 7
[30] SAM, (2015), “Putin Ziyareti Sonrası Enerji ve Türk Dış Politikası“, s. 5, http://sam.gov.tr/tr/wp-content/uploads/2015/05/Putin-Ziyareti-Sonras%C4%B1-Enerji-ve-T%C3%BCrk-D%C4%B1%C5%9F-Politikas%C4%B1.pdf G.T. 30/11/2015
[31] a.g.r 3-4
[32] Rekabet Kurumu, Doğalgaz Sektör Araştırması, http://www.rekabet.gov.tr/File/?path=ROOT%2f1%2fDocuments%2fSekt%25c3%25b6r%2bRaporu%2fsektorrapor8.pdf, s. 45 G.T.28/11/2015
[33] https://www.rt.com/business/323400-russia-business-turkey-jet/ G.T.28/11/2015
[34] Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (2015), Incoming Turizm Raporu, Detaylı veriler için bkz. http://www.tursab.org.tr/dosya/13586/ekim-2015_13586_5149287.pdf G.T. 29/11/2015
[35] http://www.ynetnews.com/articles/0,7340,L-4732322,00.html G.T.28/11/2015
[36] http://www.timesofisrael.com/with-turkey-and-egypt-out-israel-looks-to-woo-russian-tourists/ G.T.28/11/2015
[37] Trakya Kalkınma Ajansı (2013), Yaş Sebze ve Meyve Pazar Araştırması, http://investinedirne.org.tr/uploads/docs/06112013tmdEb4.pdf, bkz. Tablo-2 G.T.28/11/2015
[38] Ziraat Mahsulleri Ofisi, Yaş Sebze ve Meyve Sektör Raporu, http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/b5a3b0088c4bc9e_ek.pdf, s. 8 G.T.28/11/2015
[39] https://www.rt.com/business/323400-russia-business-turkey-jet/ G.T.28/11/2015
[40] https://www.rt.com/business/323400-russia-business-turkey-jet/ G.T.28/11/2015
[41] Akdeniz İhracatçılar Birliği Genel Sekreteri (2015), Yaş Meyve ve Sebze Sektörü Türkiye Geneli Değerlendirme Raporu,http://www.akib.org.tr/files/downloads/arastirmaraporlari/ysm/yms-degerlendirme-raporu-ocak-ekim-2015.pdf, s. 4, G.T.28/11/2015
[42] KINIKLIOĞLU, S., “The Anatomy of Turkish -Russia Relations“, s. 6, The Brookings Institution, 2006 http://www.brookings.edu/~/media/events/2006/5/23turkey/20060523sabanci_3a.pdf G.T. 02/12/2015,
[43] Detaylı istatistikler için bkz.Türkiye Müteahhitler Birliği, 2009-2014 Türk Firmaları Yurdışı Yatırım Planları,
http://www.tmb.org.tr/doc/file/2014_Turk_Yurtdisi_Muteahhitlik_Hizmetleri_en.pdf G.T. 28/11/2015

[44] a.g.r, s.3 G.T. 28/11/2015
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Geçtiğimiz Eylül ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın ABD’deki temasları sırasında ortaya attığı Arnavutluk’ta mini bir Vatikan modeli Alevi/Bektaşi devleti kurma planı halen devam eden şaşkın ve meraklı tartışmaları doğurdu. ;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

10th Istanbul Security Conference

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...