G-20, küresel hasılanın yaklaşık %90'ını, ticaretin %80'ini, nüfusun ise üçte ikisini temsil eden temel küresel ekonomik platformdur. Çin Aralık 2014’ten beri G-20 Troykası içinde yerini almıştır ve Aralık 2015’ten itibaren de G-20 dönem başkanlığını üstlenmiştir.
18 Haziran 1999 tarihli G-7 Köln Zirvesi sonunda yayımlanan Ortak Bildiri ile küresel ekonomik sistem açısından önemli ülkelerle diyalog için gayriresmî bir danışma mekanizmanın kurulması karara bağlanmış ve ardından G-20 kurulmuştur. G-7 ülkeleri, sorunları ve beklentileri bakımından kendilerinden farklı olan, ancak ekonomik ve mali krize girdiklerinde dünya finans piyasalarında çalkantılara yol açan yükselen pazar ekonomilerinin sorunlarının çözümüne yönelik politikaların saptanması için, yeni bir danışma mekanizmasının kurulmasında yarar görmüştür.
Soğuk Savaş sonrası dönemin etkin uluslararası işbirliği guruplarından biri olarak tebarüz eden G-20, halen Türkiye, ABD, Almanya, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya Federasyonu ve Suudi Arabistan'dan oluşmaktadır. Bu ülkelerin yanı sıra, AB Dönem Başkanlığı, IMF Direktörü, Dünya Bankası Başkanı, IMF Uluslararası Para ve Finans Komitesi, Dünya Bankası Kalkınma Komitesi Başkanları ve İspanya da G-20 toplantılarına katılmaktadır. G-20 üyeleri yılda bir kez Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları, iki kez de Bakan Yardımcıları düzeyinde toplanmaktadır.
G-20 toplantılarının temel gündem başlıkları, küresel ekonomik koşullar ve küreselleşme kaynaklı sorunlar, Dünya Ticaret Örgütü’nün faaliyetleri, ulusal ekonomilerin karşılaştığı sorunlar, döviz kuru ve para politikaları, uluslararası mali, ekonomik kurallar ve standartlar, uluslararası mali sistemin istikrarı, ekonomik işbirliği ve bütünleşme faaliyetleri, yaşam standartlarının yükseltilmesi, gelir eşitsizliği ve yoksullukla mücadele, yoksul ülkelerin durumları ve dış borç yükü, su, enerji ve gıda güvenliği, çevre sorunları ve çevre güvenliği, istihdam ve yolsuzlukla mücadeledir.
Ayrıca dünyanın çeşitli yerlerindeki siyasi çatışmalar, iç savaşlar, terörist grup faaliyetleri, bu grupların finans kaynakları gibi konuların yanı sıra, insan, uyuşturucu, silah ve organ ticareti gibi konular G-20 toplantılarının önemle üzerine eğildiği konu başlıklarıdır.
Çin’in G-20 Dönem Başkanlığının Önemi
Çin, Afrika ülkeleri nezdindeki saygınlığı, Asya ülkeleri arasındaki özgün konumu ve AB üyeliği sürecindeki ısrarlı tutumunun yanı sıra, Avrupa, Amerika, Rusya Federasyonu, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu ticaret yollarının tam ortasındaki konumuyla ile ayrıcalıklı ilişkilere sahip bir ülkedir. Son 5 yıldır süren küresel ekonomik ve mali krizden etkilenmesine rağmen başarısı, ekonomik büyümesinin sürdürülebilir özelliği ve küresel piyasalarla olan ticari ve mali entegrasyonu önemini güçlendirmiştir. Çin, G-20'nin küresel ekonomik işbirliği ve eşgüdüm açısından etkin bir platform olduğunu değerlendirmekte ve G-20’nin çalışmalarına aktif katkı sağlamaktadır. Liderler Zirvesi’nin yanı sıra, G-20 çerçevesinde farklı formatlarda ve düzeylerde gerçekleştirilen tüm toplantı ve faaliyetlere aktif ve düzenli olarak katılmaktadır. Dünyanın en büyük siyasi ve ekonomik güçlerinin Devlet/Hükümet Başkanları seviyesinde düzenli şekilde toplandığı tek forum konumundaki G-20’nin küresel krizin ardından profilinin yükselmesi, bu oluşumun bir üyesi olan Çin açısından da önem taşımaktadır.
Bu nedenle Çin’in, G-20 dönem başkanlığı, ülkenin üstlenmeye hazır olduğu ve üstesinden gelebileceği önemli bir sorumluluktur. G-20’nin etkinliğinin korunmasına önem veren Çin, küresel ekonomik yönetişimin pekiştirilmesi bakımından G-20’nin rolünün güçlendirilmesinden yanadır. Bu bağlamda, G-20 dönem başkanlığı, Çin’in grup istişarelerine ve etkin küresel yönetişime yapabileceği olumlu katkı açısından önemli bir fırsattır. Bu fırsat Çin’e, üstleneceği görevden dolayı ilave bir siyasi etkinlik kazandırma potansiyeli de taşımaktadır.
Çin için Öncelikli Konular
Çin, küresel ekonomiyle yakından bağlantılı kalkınma, ticaret, enerji, iklim değişikliği, gıda güvenliği, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele gibi konuların G-20 gündeminde birincil yer bulmasını sağlamalıdır. Bilindiği üzere, olayların son derece hızlı bir şekilde gerçekleştiği çağımızda önemli uluslararası sorunların BM şemsiyesi altında ele alınması ve sonuç üretilmesi örgütün hantal yapısı, çözüm süreçlerinde yaşanan hukuki güçlükler, üye sayısının kalabalık olması gibi nedenlerden dolayı giderek güçleşmiştir.
Bu nedenle Çin, G-20’nin açık ve samimi diyaloğa dayalı esnek yapısının korunması, inandırıcılığının ve etkinliğinin artırılması ve somut sonuçlar üretebilme kapasitesinin korunması için yeni modeller ortaya koymalıdır.
Çin açısından G-20’nin sonuç odaklı çalışması, taahhütlerinin somut, ölçülebilir olması ve hedef tarihler dâhil iyi belirlenmiş bir eylem seti içermesi önem taşımaktadır. Küresel ekonomik işbirliğinin temel platformu olarak G-20’nin birçok konuyu ele almakla birlikte her konunun teknik ayrıntılarına girmesinin verilecek mesajları zayıflatabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, G-20’nin esas rolünün; uluslararası kamuoyuna yön verecek stratejik bir vizyonu ortaya koyması olduğuna inanılmaktadır. Liderler düzeyinde açık diyaloğa imkân veren gayri resmî yapısı sayesinde G-20, krizlere karşı süratli ve etkin adımlar atabilir.
Çin, G-20’nin başlıca küresel ekonomik kriz yönetimi ve küresel ekonomik işbirliği platformu niteliğinin korunması gerektiğini, ayrıca G-20’nin küresel ekonomik işbirliğinin başlıca forumu olarak gıda güvenliği, kalkınma, yeşil büyüme, iklim değişikliği, ticarette korumacılığın önlenmesi, yolsuzlukla mücadele gibi güncel küresel sınamalara karşı stratejik liderlik sağlamaya devam etmesinin, zorlu konularda küresel düzeyde uzlaşma bulunmasına ve olası tıkanmalarda çözümlerin kolaylaştırılmasına katkı vermesinin önemini kurumsallaştıran bağlayıcı öneriler sunmalıdır.
Çin’nin Hedefi
2016 G-20 Liderler Zirvesi, Çin’de yapılacaktır. Çin, 2016 yılında yürüteceği G-20 dönem başkanlığına büyük önem atfetmektedir. Çin, dönem başkanlığı sırasında üye ülkeler arasında G-20 gündemi çerçevesinde daha yakın işbirliği ve koordinasyon sağlanmasına azami gayret göstermelidir. Küresel ekonomik ve mali istikrarın sağlanması, küresel ekonomik sistemin günümüz gerçeklerine göre şekillendirilmesi, yükselen ekonomilerin artan ağırlıklarının sisteme yansıtılması ve kalkınma, Çin için önemli konular olmalıdır. Çin, Dönem Başkanlığı sırasında G-20’nin bu konulara odaklanmasını ve somut sonuçlar üretmesini hedeflemelidir. Çin ayrıca, Dönem Başkanlığı sırasında G-20’nin Bölge ülkeleri ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerinin güçlendirilmesi için yeni adımlar atmalıdır.
Çin küresel politikalarla ekonomi arasındaki mevcut doğrudan bağlantılar çerçevesinde küresel sistemde kurumların reforma gitmesi ve yeni yaklaşımlar belirlenmesi arayışı içerisinde bir ülkedir. En az gelişmiş ülkelere her yıl 200 milyon dolar destek sağlama taahhüdü vermiş bulunan Çin, G-20 başkanlığı bağlamında ekonomik konuların yanında siyasi, sosyal ve insani konuları da kapsayan çok daha geniş bir sorumluluk alanı oluşturulması ve G-20 ile En Az Gelişmiş Ülkeleri bir araya getirecek ortak bir mekanizma kurulması için etkin adımlar atmalıdır.
Dünyanın 2. ekonomisi olan Çin, gelişmiş ülkeleri ve yükselen ekonomileri bir araya getiren G-20’yi, uluslararası finansal ve ekonomik sorunların ele alınması ve krize karşı küresel düzeyde çözüm çabalarının eşgüdümünün sağlanmasında en uygun platform olarak değerlendirmeli ve G-20’nin çalışmalarına her düzeyde aktif katkı sağlamaya devam etmelidir.
Çin; troyka yönetimi ve dönem başkanlığı sürecinde “Küresel Güvenlik ve Refah için Güç Adalet İnşası“nı merkez alan G-20 2016 çalışmaları ile siyasi ve ekonomik alanda uzman akademik çevreleri ve düşünce kuruluşlarını bir araya getiren etkinlikler ve çalışmalarla Çin’in farklılığını destekleyecek bir sivil diplomasi inşasını öngörmelidir.
Öncelikli Temel Başlıklar
Aktif Dış Politika ve G-20 Dönem Başkanlığı
Ekonomik Açılım ve G-20 Dönem Başkanlığı
- Çevre ve Biolojik Çeşitliliğin Korunması ve İklim Değişikliğine Karşı Önlemler
- Su, Enerji ve Gıda Güvenliği
- Nükleer Proliferasyon ve Önlemler
- Yoksulluk ve Yolsuzlukların Önlenmesi
- Göç ve Mülteci Sorunları
- Terörizm ve Radikal Faaliyetlerin Önlenmesi
- Mikro Milliyetçilik, Entegrasyon ve Öngörülemezlik ve Bölgesel Yansımalar
- Demokratikleşme ve Hukukun Üstünlüğü
- İnsan Hakları, Kadın ve Çocuğun Statüsü