2. Türkiye - Sudan Yuvarlak Masa Toplantısı Yapıldı

Haber

2. Türkiye - Sudan Yuvarlak Masa Toplantısı Yapıldı ...

Türkiye - Sudan Yuvarlak Masa Toplantılarının ikincisi “Çok Boyutlu Sektörel ve Finansal Derinleşme“ ana teması ile İstanbul’da gerçekleştirildi.

İlki Hartum’da icra edilen Türkiye - Sudan Yuvarlak Masa Toplantıları’nın ikincisi “Çok Boyutlu Sektörel ve Finansal Derinleşme“ ana teması ile 24 Aralık 2015 tarihinde İstanbul’da Dosso Dossi Downtowvn Hotel’de gerçekleştirildi.

TASAM, Hayrat Vakfı ve Sudan Cumhuriyeti Ulusal Eğitim Akademisi işbirliğinde düzenlenen 2. Türkiye - Sudan Yuvarlak Masa Toplantısı’na katılan Sudan Heyeti’nde Sinnar Eyalet Valisi Eldaw Mohammed Al-Mahey HAMID, Şimaliye Eyaleti Belediye Başkanı Esam Aldien Ali Abdelrahman BAKHET, Batı Kurdufan Eyaleti Lekava Belediye Başkan Yardımcısı Taber Elbeseily Taber GADAD, Şimaliye Eyaleti Debbe Belediye Başkanı Ahmed Ubuzaid Osman ABUZAID, Batı Kurdufan Eyaleti Sinnar Eyaleti Dali ve Mezmum Belediye Başkanı Mohamed Adam AbBakar ADAM, Sinnar Eyaleti Sence Belediye Başkanı Abdelazim Adam Yousif OBEID, Batı Kurdufan Eyaleti Gençlik ve Spor Genel Sekreteri ElBasha Mohamed ElBasha TIBEIG, Batı Kurdufan Eyaleti Tarım İşleri Başkanı Saeed Mohamed Ismail SULIMAN, Batı Kurdufan Eyaleti Divan Başkanı Hussein Mojamed Atyalla, Sudan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mahir Salih SULIEMANKHALEEL, Dungula Üniversitesi Genel Sekreteri Ahmed Mohamedzein Abdelwahid MOHAMED, Dulanç Üniversitesi Rektörü Mohamed AlAwad Dafa Ella AHMED, Şimaliye Eyaleti Devlet Kanalı Başkanı Ahmed ABdu Idris AHMED ve Milli Akademi Dış İlişkiler Sorumlusu Mustafa Ahmed Elgak HUSSEIN yer aldı.

Türk tarafı ise TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY ve TASAM Başkan Yardımcısı Büyükelçi (E) Murat BİLHAN ile İstanbul Aydın Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Başkanı ve TASAM Başkan Danışmanı Prof. Dr. Sedat AYBAR yönetiminde bir heyetle toplantıya katıldı. Ayrıca Hayrat Vakfı Dış İlişkiler Sorumlusu Cengiz GÜNAYDIN, Hayrat Vakfı Sudan Temsilcisi Rıdvan ABUD’da toplantıda hazır bulundular.
Çalışma yemeği ile başlayan 2. Türkiye-Sudan Yuvarlak Masa Toplantısı’nın gündemini, dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi durum ile Afrika - Türkiye, Türkiye - Sudan ilişkileri ve geleceği oluşturdu. Heyet’i takdim eden TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY, açılış konuşmasının başında mutasavvıfların “İnsanlık yaratılırken munislik Sudanlılara verilmiştir“ sözünü hatırlatarak, Sudanlıların güzel ahlâklarını örnek almaya çalıştıklarını belirttikten sonra Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM’ı anlattı.

TASAM’ın bir düşünce kuruluşu olduğunu ve 13 yıldır faaliyetlerine devam ettiğini belirten Başkan ŞENSOY sözlerini şöyle sürdürdü; “Üç temel alanda çalışıyoruz. Birincisi dış politika, ana başlıkları Afrika, Asya, Avrupa, Latin Amerika ve Karayipler, Kuzey Amerika, Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkasya. kimliksel" target="_blank" title="TASAM Yayınları - Online Kitap Mağazası">kimliksel olarak da; Türk Dünyası ve İslam Dünyası. Bu on başlıkta çok değişik enstrümanlarımız var; yıllık kongreler, kurumlar, önemli ülkelerle yuvarlak masa toplantıları, araştırma projeleri, stratejik raporlar, kitaplar. Yaklaşık yirmi siteden oluşan bir internet ağımız, 160 kadar basılı yayınımız var. Örneğin; 7. Uluslararası Türk - Afrika Kongresi’ni Sudan’ın başkenti Hartum’da hükümetinizin ev sahipliğinde yapmıştık. 10. Kongre ise Dakar’da yapıldı.

İkinci temel alanımız ağlar (networkler). İlgilendiğimiz bölgelerde daha çok düşünce ve sivil toplum kuruluşlarını merkez alan ağlar oluşturuyoruz. Örneğin; Afrika ile 2008 yılında resmî zirve ile birlikte yaptığımız Türkiye - Afrika STK Forumu sonunda kurulmuş bir platformumuz var. Balkan ülkelerinin düşünce kuruluşları ile ve İslam ülkeleri ile de var. Bunun detayı oldukça fazla.

Üçüncü temel alanımız ise özel projeler. En önemlisini sizinle paylaşmak istiyorum; Ülkemizin ilk fütürist projesi olan “Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023“ projemizi dokuz yıldır yürütüyoruz. 2023, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı. Biz bu projeye T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde başladık, 2016 itibarıyla 2053 olarak revize ediyoruz. 2053 yılı ise İstanbul’un fethinin 600. yılı. Benzer bir projeyi Sudan’la yapmak için planlama teşkilatınızla protokol imzaladık. Geçenlerde “National Academy for Training“den gelen heyete de anlattık, çok ilgilendiler. Yeni başlattığımız “Sivil Global Programı“ da beş yıl sürecek. Bu kapsamda 20-22 Nisan’da 2. Türkiye - Afrika STK ve Düşünce Forumu yapılacak.

Bu gelecek projesi ve vizyonu oluşturmanın altını ısrarla çiziyorum, çünkü içte birlik için, barış için, birlikte çalışmak için, toplum ve devlet olarak insanlara büyük bir hedef göstermek için çok önemli. Amaç sadece bürokratların hazırladığı planları sunmak değil, bütün tarafların katıldığı bir süreç geliştirmek. Sivil, resmî, medya, özel sektör, herkesin tartışmalara katılması gerekiyor. Türkiye’de kazandığımız bu tecrübeyi Sudan’la paylaşmaya hazırız.

Dünya olarak da çok türbülanslı bir dönemdeyiz. Hepinizin gözlemlediği gibi Doğu ve Batı arasındaki rekabet çok hızlandı. Üç parametre hepimizi çok etkiliyor ve risklerimiz çok. Bu üç enstrüman aslında bütün dünyayı dönüştürüyor. Birincisi “mikro milliyetçilik“; Bunu çağdaş tarih olarak ilk siz yaşadınız ve daha birçok mikro-milliyetçilik sorunuyla da uğraşıyorsunuz. Bizim de benzer sorunlarımız var. Dolayısıyla mikro-milliyetçiliğin nasıl yönetileceği, önümüzdeki on yıl içinde belirleyici olacak. İkinci enstrüman da “entegrasyon“; Hangi entegrasyon içinde yer alınacağını seçmek çok önemli hâle geldi. Dünya artık entegrasyonlar eliyle yönetilen bir dünya olmaya doğru gidiyor. Üçüncüsü “öngörülemezlik“. Artık bütün her şey bir kriz yönetimi içerisinde yönetiliyor ve ne zaman biteceği de belirsiz. Önümüzdeki on yıl için çok türbülanslı bir dönemdeyiz. Belki de on yıl sonra birçok ülke var olmayacak veya çoğu bu şekliyle var olamayacak.

Bu toplantının özeline gelirsek; Türkiye ve Sudan’ın işbirliği yapması, işbirliğini derinleştirmesi her zamankinden daha önemlidir. Karşılıklı olarak öğrenebileceğimiz ve yapabileceğimiz çok şey var. Bu konuda biraz ısrarcı ve dayanıklı olmalıyız. Zamanı çok iyi kullanmalıyız. Dünyaya bin yıl yaşamak için gelmedik. İnanıyorum ki mevcut cari ilişkiler çok daha farklı bir noktaya taşınacaktır. Örnek vermek istiyorum; Hartum’un kuzeyinde ve güneyinde Türkiye’ye sağlanan tarım arazisi tahsisini Sudan tarımının dönüşümü için çok önemli bir proje olarak görüyorum. Türkiye 500 milyon dolar yatırım yapacak ve üretimin yüzde 20’sini Sudan’a bırakacak. Bu pilot proje Sudan tarımının dönüşümüne de katkı sağlayabilir. Türkiye yerel yönetimlerde birçok Avrupa ülkesinden daha iyi hizmet üretiyor ve bu konuda çok başarılı. İşbirliği için böyle sayısız alan var ama ısrarlı bir şekilde birlikte çalışıp süreci derinleştirmemiz gerekiyor.“

Ardından söz alan ve Türkiye ile Türk ekonomisi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Sedat AYBAR konuşmasında; Türkiye’nin ihracatta en güçlü olduğu alanların otomotiv ve elektronik olduğunu, Avrupa’da satılan her iki televizyondan birinin Türk markası taşıdığını söyledi. Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflediğini, bunun için de daha çok, bilgi, uzmanlık ve tecrübeye ihtiyacı bulunduğunu, bu açığı kapatmak maksadıyla Amerika ve Avrupa’dan şirketler satın alındığını ve dolayısıyla bir nevi teknolojiyi üreten bilginin de alındığını dile getirdi.

İletişim, medya, kültür ve kamu diplomasisi konularını ele alan Doç. Dr. Abdullah ÖZKAN ise yaptığı konuşmada orta ve uzun vadede sosyo-ekonomik etkileri bakımından ele alındığında kültür ve medyanın en az ekonomi kadar önemli olduğunun altını çizerken; “kendi medyanız yoksa, kültürünüz yoksa, yok olursunuz“ diyerek sözlerini tamamladı.

Soru - Cevap bölümüne Sudanlı konukların soru, tespit ve temennileri şu cümlelerle ifade edildi; “Sudan çok elverişli tarım ve hayvancılık alanlarına sahip, Türkiye bu alanlara yatırımlarını artıracak mı?“, “Dünyada çok fazla kutuplaşma mevcut, böyle bir ortamda Türkiye’nin Avrupa ve Arap dünyasına bakışı nasıl şekilleniyor?“, “Türkiye, Afrika’ya geçiş/giriş kapısının Sudan olduğunu biliyor olmalı, Türkiye’nin Afrika’ya bakışı nasıl şekilleniyor?“, “Nil Nehri, kaynağı cennette olan, cennetten gelme bir nehirdir, bunu birlikte değerlendirelim“, “Türkiye, petrolü olmamasına rağmen 10-15 yılda çok hızlı bir büyüme gerçekleştirdi, inşallah Türkiye’yi ilk 10’da değil ilk 5’te görmek isteriz“, “Gelişmesine tarımla başlayıp sanayileşmeye doğru giden Türkiye, faydalanmak isteyeceğimiz tüm bu tecrübeleriyle Afrika’ya yönelirse çokça işbirliği yapabileceğimize inanıyoruz“, “STK’larla işbirliği içerisinde çeşitli çalışmalarda bulunuyoruz ama özellikle BM desteğiyle faaliyet gösteren kuruluşlar genelde misyonerlik yapıyorlar. Sizce biz onlara karşı neler yapmalıyız?“

Soruları cevaplandıran TASAM Başkan Yardımcısı (E) Büyükelçi Murat BİLHAN; Türkiye ile Afrika arasında kopmaz bağlar bulunduğunu, Sudan’ın Türkiye için her zaman önemli bir ülke olduğunun altını çizdi. İslam âleminin bugünkü sorununun bölünmüşlük olduğunu, bu mozaikleşmenin ve mezhep taassubunun ortadan kalkması gerektiğini söyleyen Büyükelçimiz; “Türkiye Cumhuriyeti kurulurken dünya üzerinde iki Müslüman ülke vardı; İran ve Afganistan. Türkiye Cumhuriyeti kurulur kurulmaz bu iki ülkede sefaret açtı ve ilişkiler kurdu“ dedi.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

1980'li yıllarda çevre sorunlarının yaşanmasıyla, "sürdürülebilirlik" ve "sürdürülebilir gelişme" kavramları Dünya gündeminde önem kazandı. Sürdürülebilirlik kavramının önem kazandığı sektörlerden biri de, turizm sektörüdür. Turizm sektörünün, doğal ve kültürel kaynaklar üzerindeki etkileri, farklı...;

Son yıllarda teknolojideki ilerlemeler ve uluslararası serbestleşme faaliyetleri, üretim, tüketim ve finans alanlarında küreselleşmiş bir ekonominin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu küreselleşme sürecinin önde gelen aktörlerinden olan çok uluslu şirketler, birden çok ülkede faaliyet göstermektedi...;

Küresel ekonomide son yıllarda bilhassa Çin, Hindistan ve Endonezya gibi kalabalık nüfusa sahip ülkeler, önemli büyümelerin gerçekleştiği ülkeler olarak göze çarpıyor. Bu ülkeler, küresel ekonomik büyümenin son derece kısıtlı olduğu son birkaç yılda büyümenin itici güçleri arasında yer aldı. Türkiye...;

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Avrupa Arktik Bölgesi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Soğuk Savaş boyunca Arktik, Barents Denizi’nin nükleer silahlı denizaltılar ve yoğun askeri konuşlanmalar için bir operasyon sahası olduğu stratejik bir sınır hattıydı. ;

Küresel ölçekte bir “Türkiye Markası“ olan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı (İGK) 2024, TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından “Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği: Akıl, Nesil, Aile, İnanç ve Devlet Güvenliği“ ana teması altında 21-22 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da W...;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Ortadoğu, Osmanlı hakimiyeti altında dört yüzyıl boyunca barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı’nın ardından bu düzen sona ermiş ve bölge, büyük devletlerin güç mücadelelerinin etkisiyle zayıf, istikrarsız ve geri kalmış bir yapıya bürünmüştür. Soğuk Savaş’ın son...;

Teknopolitik, teknolojinin dünya siyasetinde ve toplumsal yapıda oynadığı yeni rolü anlamak için kullanılan bir kavram. Bu kavram, teknolojinin ekonomik, politik ve kültürel dinamikleri nasıl dönüştürdüğünü ve yeni bir dünya düzeni inşa etmekte olduğunu anlatıyor. Teknoloji, artık sadece bir araç de...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...