Afrika’daki ilk zirvesinde Şi Cinping tarih yazmak niyetinde. Çin Devlet Başkanı, Zimbabwe etabından ve Robert Mugabe’nin iki binli yıllardan beri dışlanmış ülkesine yardım eli uzattıktan sonra Johannesburg’a yol aldı. Burada, 4 Aralık günü, yaklaşık 2,5 milyar nüfusu temsil eden elli kadar devletin başkanıyla buluştu. Bu buluşmada sadece İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 70'inci yılı kutlamaları dolayısıyla Eylül ayında Pekin’de düzenlenen geçit törenine katılımı öfkeyle karşılanan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir yoktu.
Bu, kıtadaki ilk zirve toplantısı. 2000 yılında gerçekleştirilen ilk Çin-Afrika İşbirliği Forumu’ndan (FOCAC) itibaren Çin ve Afrika arasındaki ticaret hacmi 2015’te yaklaşık 300 milyar dolara ulaşarak otuz kat arttı ve şu anda 2500 Çinli girişimci kıtada faaliyet halinde.
Afrika Ülkelerinin Bütçe Sorunları
Önemini vurgulamak için «forum» yerine «zirve» adının kullanılmış olması bir şey ifade etmiyor; zira bu toplantı elverişsiz bir konjonktürde gerçekleşiyor. Çin’in kıtadaki yatırımları, 2015’in ilk çeyreğinde, küresel ekonominin gerilemesinin doğrudan sonucu olarak yüzde 40 oranında düştü ve büyüme oranı ise yüzde 7 barının altına geriledi. Çin aynı zamanda Afrika hammaddelerine yönelik iştahını kaybetmiş durumda ve kıtadaki çoğu ülke bu durumdan zarara görüyor. Çin’e ağır şekilde borçlu olan ülkeler, Johannesburg’a borçlarının silinmesini müzakere etmek üzere tam bir kararlılıkla geliyorlar. Çin’in Afrika hammaddelerine yönelik talebindeki büyük düşüş dolayısıyla önemli bütçe sorunları yaşayan Gana ve özellikle Zimbabwe için durum bu.
Bu hafta Pekin ve Harare arasında yeni anlaşmalar imzalandı. Fakat Zimbabwe Üniversitesi Ekonomi Bölümünden Antony Hawkins bu anlaşmaların «kısa vadede ülkesinin gidişatını değiştirmeyeceğini» belirtiyor. Çünkü ona göre, kendi ifadesiyle, «Geçmişe bakıldığında, şüpheci olmakta haklı olduğumuz görülür. Zira Çin’in bu ülkede öteden beri çok sayıda yatırımı bulunuyor. Büyük projeler, büyük anlaşmalar, çeşitli sözleşmeler… Fakat bu yatırımların reel ekonomiye katkısı çok az.»
Ne var ki, dolarların kıtaya akışının sürmesi gerekiyor. Johannesburg’ta, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Afrika’ya, temel olarak kredi niteliğinde, 60 milyar dolarlık destek sağlayacağını açıkladı. Brooking Enstitüsü araştırmacıları Çin’in, «2006’da 5 milyar, 2009’da 10 milyar ve 2012’de 20 milyar dolar olmak üzere her forumda yardım paketini bir öncekinin iki katına çıkardı»ğına dikkat çekiyor.
Bu defa, krize rağmen, angajmanını üçe katlayan komünist rejim, Johannesburg’ta, son derece iddialı-hırslı amaçlara, sınırsız araçlara ve tumturaklı bir ünvana sahip büyük kamusal yatırım projelerinin lansmanını duyuracak. Şangay’da faaliyet yürüten ve bu projenin tanımı üzerinde çalışan Cibutili Danışman Charmarke Abdoulkader projenin «altyapı ve sanayileşmenin üç ağı» ile ilgili olduğunu belirtiyor. Ona göre, Bu proje, «yüksek hızlı tren, otoyol ve bölgesel havacılık ağlarını birleştiren devasa bir proje». Pekin tarafından finanse edilecek ve Afrika’nın iktisadi kalkınmasına katkı sağlayacak; fakat aynı zamanda, can sıkıcı bir şekilde, Afrika hammaddelerinin Çin’e taşınmasını ve dolayısıyla ihracını da kolaylaştıracak bir ağ.
Katma Değeri Yüksek Afrika Ürünlerinin Takviyesi
Hemen öncesinde, zirveyi Afrika’ya yönelik bir Marshall Planı olarak değerlendiren Peuple Gazetesi’ne göre, «Bu program Afrika’nın rekabet gücünü geliştirmek için bir anahtardır ve bunun gerçekleşmesi için Afrika kıtasının Çin’le işbirliğini güçlendirmesine ihtiyaç var.»
Bununla birlikte Pekin’in asıl amacı kıtayı ve Çin Devlet Başkanı tarafından örülen İpek Yolu Projesi’nin «üç yol ağı»nı (biri, karadan, Şangay’ın güneyindeki Yiwu’dan Madrid’e, diğeri, denizden, Güney Doğu Asya’dan çıkarak Sri Lanka üzerinden Afrika kıyılarına uzanan) birbirine bağlamak. Şangay Sanei Firması Ticaret Departmanı Sorumlusu, Danışman Charmarke Abdoulkader’e göre, «Çin Devlet Başkanı 60 ülkeyi projesiyle ilişkilendirmeye çalışıyor zira İpek Yolu’nun üç kıtayı birbirine bağlaması gerekiyor.»
Ekonomisindeki yavaşlama Çin’i Afrika hammaddesine daha az bağımlı hale getirdi belki fakat Çin’in yine de teşebbüsleri için pazara ihtiyacı var. Charmarke Abdoulkader’e göre, Afrika, kendi payına, «istihdam oluşturmak ve katma değeri yüksek ürünlere ağırlık vermek üzere imalat sektörünü geliştirmek zorunda.» Çinli girişimcilerden oluşan büyük bir heyetin Johannesburg’a seyahat nedeni kuşkusuz bu olduğu gibi büyük petrol üreticileri ve uluslararası zirvelere aşina devlet şirketleri, yeni teknolojiler ve telekomünikasyon alanında öne çıkan ZTE ve Huawei gibi özel şirketlerin zirvede bulunma nedeni de bu.
Bu, kıtadaki ilk zirve toplantısı. 2000 yılında gerçekleştirilen ilk Çin-Afrika İşbirliği Forumu’ndan (FOCAC) itibaren Çin ve Afrika arasındaki ticaret hacmi 2015’te yaklaşık 300 milyar dolara ulaşarak otuz kat arttı ve şu anda 2500 Çinli girişimci kıtada faaliyet halinde.
Afrika Ülkelerinin Bütçe Sorunları
Önemini vurgulamak için «forum» yerine «zirve» adının kullanılmış olması bir şey ifade etmiyor; zira bu toplantı elverişsiz bir konjonktürde gerçekleşiyor. Çin’in kıtadaki yatırımları, 2015’in ilk çeyreğinde, küresel ekonominin gerilemesinin doğrudan sonucu olarak yüzde 40 oranında düştü ve büyüme oranı ise yüzde 7 barının altına geriledi. Çin aynı zamanda Afrika hammaddelerine yönelik iştahını kaybetmiş durumda ve kıtadaki çoğu ülke bu durumdan zarara görüyor. Çin’e ağır şekilde borçlu olan ülkeler, Johannesburg’a borçlarının silinmesini müzakere etmek üzere tam bir kararlılıkla geliyorlar. Çin’in Afrika hammaddelerine yönelik talebindeki büyük düşüş dolayısıyla önemli bütçe sorunları yaşayan Gana ve özellikle Zimbabwe için durum bu.
Bu hafta Pekin ve Harare arasında yeni anlaşmalar imzalandı. Fakat Zimbabwe Üniversitesi Ekonomi Bölümünden Antony Hawkins bu anlaşmaların «kısa vadede ülkesinin gidişatını değiştirmeyeceğini» belirtiyor. Çünkü ona göre, kendi ifadesiyle, «Geçmişe bakıldığında, şüpheci olmakta haklı olduğumuz görülür. Zira Çin’in bu ülkede öteden beri çok sayıda yatırımı bulunuyor. Büyük projeler, büyük anlaşmalar, çeşitli sözleşmeler… Fakat bu yatırımların reel ekonomiye katkısı çok az.»
Ne var ki, dolarların kıtaya akışının sürmesi gerekiyor. Johannesburg’ta, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Afrika’ya, temel olarak kredi niteliğinde, 60 milyar dolarlık destek sağlayacağını açıkladı. Brooking Enstitüsü araştırmacıları Çin’in, «2006’da 5 milyar, 2009’da 10 milyar ve 2012’de 20 milyar dolar olmak üzere her forumda yardım paketini bir öncekinin iki katına çıkardı»ğına dikkat çekiyor.
Bu defa, krize rağmen, angajmanını üçe katlayan komünist rejim, Johannesburg’ta, son derece iddialı-hırslı amaçlara, sınırsız araçlara ve tumturaklı bir ünvana sahip büyük kamusal yatırım projelerinin lansmanını duyuracak. Şangay’da faaliyet yürüten ve bu projenin tanımı üzerinde çalışan Cibutili Danışman Charmarke Abdoulkader projenin «altyapı ve sanayileşmenin üç ağı» ile ilgili olduğunu belirtiyor. Ona göre, Bu proje, «yüksek hızlı tren, otoyol ve bölgesel havacılık ağlarını birleştiren devasa bir proje». Pekin tarafından finanse edilecek ve Afrika’nın iktisadi kalkınmasına katkı sağlayacak; fakat aynı zamanda, can sıkıcı bir şekilde, Afrika hammaddelerinin Çin’e taşınmasını ve dolayısıyla ihracını da kolaylaştıracak bir ağ.
Katma Değeri Yüksek Afrika Ürünlerinin Takviyesi
Hemen öncesinde, zirveyi Afrika’ya yönelik bir Marshall Planı olarak değerlendiren Peuple Gazetesi’ne göre, «Bu program Afrika’nın rekabet gücünü geliştirmek için bir anahtardır ve bunun gerçekleşmesi için Afrika kıtasının Çin’le işbirliğini güçlendirmesine ihtiyaç var.»
Bununla birlikte Pekin’in asıl amacı kıtayı ve Çin Devlet Başkanı tarafından örülen İpek Yolu Projesi’nin «üç yol ağı»nı (biri, karadan, Şangay’ın güneyindeki Yiwu’dan Madrid’e, diğeri, denizden, Güney Doğu Asya’dan çıkarak Sri Lanka üzerinden Afrika kıyılarına uzanan) birbirine bağlamak. Şangay Sanei Firması Ticaret Departmanı Sorumlusu, Danışman Charmarke Abdoulkader’e göre, «Çin Devlet Başkanı 60 ülkeyi projesiyle ilişkilendirmeye çalışıyor zira İpek Yolu’nun üç kıtayı birbirine bağlaması gerekiyor.»
Ekonomisindeki yavaşlama Çin’i Afrika hammaddesine daha az bağımlı hale getirdi belki fakat Çin’in yine de teşebbüsleri için pazara ihtiyacı var. Charmarke Abdoulkader’e göre, Afrika, kendi payına, «istihdam oluşturmak ve katma değeri yüksek ürünlere ağırlık vermek üzere imalat sektörünü geliştirmek zorunda.» Çinli girişimcilerden oluşan büyük bir heyetin Johannesburg’a seyahat nedeni kuşkusuz bu olduğu gibi büyük petrol üreticileri ve uluslararası zirvelere aşina devlet şirketleri, yeni teknolojiler ve telekomünikasyon alanında öne çıkan ZTE ve Huawei gibi özel şirketlerin zirvede bulunma nedeni de bu.
Sébastien Le Belzic
LE MONDE | 04.12.2015
LE MONDE | 04.12.2015