(TASAM Başkanı Süleyman Şensoy'un 23.09.2015 tarihinde Rus Uluslararası Haber Ajansı Sputnik'e Verdiği Röportaj)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Rusya’ya çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Başkent Moskova'daki Ulu Camii'nin açılışına katılacak olan Erdoğan daha sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelecek.
Erdoğan- Putin görüşmesinin gündeminde hangi konuların yer alması bekleniyor? Suriye konusunda tarafların tutumları birbirine ne kadar yakın? ABD ile yürütülen eğit-donat projesinin başarısızlığından sonra Türkiye, Rusya ile ortak IŞİD’le mücadele konusunda hangi girişimlerde bulunabilir? Konuyla ilgili Sputnik'e konuşan Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy şu değerlendirmelerde bulundu:
Erdoğan bugün Moskova’ya gidip Putin ile görüşecek. Görüşmenin gündeminde hangi konuların yer almasını bekliyorsunuz?
Ağırlıklı olarak Suriye’deki gelişmelerin ele alınacağını düşünüyorum. Ayrıca “Türk Akımı“ ile ilgili yürütülen görüşmelerin dondurulmuş olmasına sebep olan tıkanıklıkların da giderilmesi için çalışılacağını düşünüyorum. Tabi onun dışında IŞİD terör örgütüyle mücadele, Türkiye’nin kendi ülke sınırları içerisindeki terörle mücadelesi, Akkuyu’da devam eden Nükleer santral yatırımı, ikili ticari ilişkiler gibi birçok başlığın görüşüleceğini düşünüyorum. Ama ana eksenin Suriye ve “Türk Akımı“ üzerinde olacağını değerlendiriyorum.
Rus ve Türk Dışişleri Bakanlarının son Soçi görüşmesi sırasında Moskova ve Ankara’nın, Suriye krizini istikrar ve toprak bütünlüğü ilkeleri çerçevesinde çözmek istedikleri açıklandı. Öte yandan ABD ve Alman Dışişleri Bakanlarının Suriye krizinin Rusya’nın katılımıyla çözülmesi gerektiği şeklinde açıklamaları duyuyoruz. Bu koşullarda Suriye krizinin çözümü konusunda Moskova ve Ankara’nın tutumlarının yakınlaştığını söyleyebilir miyiz?
Rusya olmadan Suriye’deki krizin çözülemeyeceğini uzun yıllardır biz de söylüyoruz. Ama Türkiye ve Rusya’nın bu anlamda temelde ayrıştığı bir nokta var, o da – Esad yönetiminin ne olacağı konusu. Bu konuda bir görüş birliği ufukta gözükmediği için çok ortak bir noktada buluşulabileceğini zannetmiyorum. Ama iki ülkenin iletişim ve diyalog içerisinde olması bu sorunun çözümü yolunda önemli bir adımdır diye düşünüyorum.
Eğit-donat projesinin başarısızlığından sonra Türkiye, IŞİD’le mücadele konusunda hangi yöntemlere başvurabilir, ya da hangi metotlar geliştirebilir? Türkiye, IŞİD’le mücadele konusunda hangi koalisyon seçeneklerini uygun görebilir? Bu seçeneklerde Rusya’nın yeri nedir?
Şimdi tabi uluslararası koalisyon IŞİD hedeflerini bombalıyor. Resmi olarak açıklanmış bir kara harekatı yok ama çeşitli ülkelere ait özel kuvvetlerin zaman zaman arazide olduğu biliniyor. Türkiye ise IŞİD’le mücadele için üslerini açtı. Çok sık olmasa da IŞİD’e karşı hava harekatlarına da katılıyor. Dolayısıyla sadece Türkiye’nin IŞİD’le mücadelesi değil, uluslararası koalisyonun mücadelesinin nasıl olacağı önemli. Tabii burada Suriye’de askeri bir üssü olan Rusya’nın da bundan sonra alacağı tavrın IŞİD’le olan mücadele için belirleyici olacağını düşünüyorum. Ama Batılı müttefiklerimizin olaya yaklaşımına baktığımızda IŞİD konusunun zamana yayılan bir sorun olarak görüldüğünü ve çok radikal müdahalelerden kaçındıklarını söyleyebiliriz.
Rusya’ya karşı uygulanan Batı ülkelerinin yaptırımlarına katılmayan Türkiye’nin Rusya ile ticari ilişkilerinin önemli bir ivme kazanması beklenirken uzmanlar, durumların beklendiği gibi ilerlemediğini iddia ediyor. Bu tür iddiaları Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben, Türkiye-Rusya ilişkilerine çok makro bir ölçekten bakarak yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye ve Rusya’nın önümüzdeki on yıl içerisinde ne olacağı, Dünya’nın geri kalanının ne olacağını gösterecek. Çünkü Rusya’nın etkisizleşmesi, Asya’yı etkisizleştirecek. Türkiye’nin etkisizleşmesi, İslam ve Türk dünyasını etkisizleştirecek. Dolayısıyla bu iki ülkenin çok gündelik sorunlara takılmadan yüksek rekabet ve yüksek işbirliğini bir arada götürmeleri gerekiyor.
( TASAM Başkanı Süleyman Şensoy Röportajı | 23.09.2015 | SPUTNIK | Amur Gadjiev )
Alıntı Kaynağı Linki: http://tr.sputniknews.com/roportaj/20150923/1017923919.html
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Rusya’ya çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Başkent Moskova'daki Ulu Camii'nin açılışına katılacak olan Erdoğan daha sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelecek.
Erdoğan- Putin görüşmesinin gündeminde hangi konuların yer alması bekleniyor? Suriye konusunda tarafların tutumları birbirine ne kadar yakın? ABD ile yürütülen eğit-donat projesinin başarısızlığından sonra Türkiye, Rusya ile ortak IŞİD’le mücadele konusunda hangi girişimlerde bulunabilir? Konuyla ilgili Sputnik'e konuşan Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy şu değerlendirmelerde bulundu:
Erdoğan bugün Moskova’ya gidip Putin ile görüşecek. Görüşmenin gündeminde hangi konuların yer almasını bekliyorsunuz?
Ağırlıklı olarak Suriye’deki gelişmelerin ele alınacağını düşünüyorum. Ayrıca “Türk Akımı“ ile ilgili yürütülen görüşmelerin dondurulmuş olmasına sebep olan tıkanıklıkların da giderilmesi için çalışılacağını düşünüyorum. Tabi onun dışında IŞİD terör örgütüyle mücadele, Türkiye’nin kendi ülke sınırları içerisindeki terörle mücadelesi, Akkuyu’da devam eden Nükleer santral yatırımı, ikili ticari ilişkiler gibi birçok başlığın görüşüleceğini düşünüyorum. Ama ana eksenin Suriye ve “Türk Akımı“ üzerinde olacağını değerlendiriyorum.
Rus ve Türk Dışişleri Bakanlarının son Soçi görüşmesi sırasında Moskova ve Ankara’nın, Suriye krizini istikrar ve toprak bütünlüğü ilkeleri çerçevesinde çözmek istedikleri açıklandı. Öte yandan ABD ve Alman Dışişleri Bakanlarının Suriye krizinin Rusya’nın katılımıyla çözülmesi gerektiği şeklinde açıklamaları duyuyoruz. Bu koşullarda Suriye krizinin çözümü konusunda Moskova ve Ankara’nın tutumlarının yakınlaştığını söyleyebilir miyiz?
Rusya olmadan Suriye’deki krizin çözülemeyeceğini uzun yıllardır biz de söylüyoruz. Ama Türkiye ve Rusya’nın bu anlamda temelde ayrıştığı bir nokta var, o da – Esad yönetiminin ne olacağı konusu. Bu konuda bir görüş birliği ufukta gözükmediği için çok ortak bir noktada buluşulabileceğini zannetmiyorum. Ama iki ülkenin iletişim ve diyalog içerisinde olması bu sorunun çözümü yolunda önemli bir adımdır diye düşünüyorum.
Eğit-donat projesinin başarısızlığından sonra Türkiye, IŞİD’le mücadele konusunda hangi yöntemlere başvurabilir, ya da hangi metotlar geliştirebilir? Türkiye, IŞİD’le mücadele konusunda hangi koalisyon seçeneklerini uygun görebilir? Bu seçeneklerde Rusya’nın yeri nedir?
Şimdi tabi uluslararası koalisyon IŞİD hedeflerini bombalıyor. Resmi olarak açıklanmış bir kara harekatı yok ama çeşitli ülkelere ait özel kuvvetlerin zaman zaman arazide olduğu biliniyor. Türkiye ise IŞİD’le mücadele için üslerini açtı. Çok sık olmasa da IŞİD’e karşı hava harekatlarına da katılıyor. Dolayısıyla sadece Türkiye’nin IŞİD’le mücadelesi değil, uluslararası koalisyonun mücadelesinin nasıl olacağı önemli. Tabii burada Suriye’de askeri bir üssü olan Rusya’nın da bundan sonra alacağı tavrın IŞİD’le olan mücadele için belirleyici olacağını düşünüyorum. Ama Batılı müttefiklerimizin olaya yaklaşımına baktığımızda IŞİD konusunun zamana yayılan bir sorun olarak görüldüğünü ve çok radikal müdahalelerden kaçındıklarını söyleyebiliriz.
Rusya’ya karşı uygulanan Batı ülkelerinin yaptırımlarına katılmayan Türkiye’nin Rusya ile ticari ilişkilerinin önemli bir ivme kazanması beklenirken uzmanlar, durumların beklendiği gibi ilerlemediğini iddia ediyor. Bu tür iddiaları Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben, Türkiye-Rusya ilişkilerine çok makro bir ölçekten bakarak yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye ve Rusya’nın önümüzdeki on yıl içerisinde ne olacağı, Dünya’nın geri kalanının ne olacağını gösterecek. Çünkü Rusya’nın etkisizleşmesi, Asya’yı etkisizleştirecek. Türkiye’nin etkisizleşmesi, İslam ve Türk dünyasını etkisizleştirecek. Dolayısıyla bu iki ülkenin çok gündelik sorunlara takılmadan yüksek rekabet ve yüksek işbirliğini bir arada götürmeleri gerekiyor.
( TASAM Başkanı Süleyman Şensoy Röportajı | 23.09.2015 | SPUTNIK | Amur Gadjiev )
Alıntı Kaynağı Linki: http://tr.sputniknews.com/roportaj/20150923/1017923919.html