Çin’in Yeni Askeri Stratejik Belgesi’nin Değerlendirmesi

Yorum

Çin’in Yeni Askeri Strateji belgesi 26 Mayıs 2015 yayınlandı. ABD Deniz Kuvvetleri ise 21’inci Yüzyıl Deniz Gücü İçin Bir İşbirliği Stratejisi (A Cooperative Strategy for 21st Century Seapower ) isimli strateji belgesini 13 Mart 2015’de yayınlamıştı....

Çin’in Yeni Askeri Strateji belgesi 26 Mayıs 2015 yayınlandı.[1] ABD Deniz Kuvvetleri ise 21’inci Yüzyıl Deniz Gücü İçin Bir İşbirliği Stratejisi (A Cooperative Strategy for 21st Century Seapower ) isimli strateji belgesini 13 Mart 2015’de yayınlamıştı. Önce ABD belgesine bakalım;
· Birincisi, belge en az dışarıya olduğu kadar içeriye yani Kongre, Senato, Amerikan bürokrasisi ve halkına mesajlar veriyor. İlk kez bir Amerikan belgesi kendi donanmasının var oluş nedenini güçlü vurgularla anlatma ihtiyacı duyuyor.
· İkincisi müttefik ve ortaklarla müşterek ve birleşik koalisyon tipi harekât ya da işbirliğine duyulan ihtiyaç öne çıkarılıyor.
· Üçüncüsü, Çin ve Rusya’ya Soğuk Savaş sonrası ilk kez önem ve öncelik veriliyor.
· Dördüncüsü başta Siber Savaş olmak üzere yeni taktik, doktrin ve teknolojiler açıklanıyor.
· Beşincisi Kuzey Buz Denizi (Arktik Okyanus) özel kısım olarak ilk kez inceleniyor. [2]

Kıyıdan Açık Denize - Savunmadan Taarruza
İki ay sonra yayınlanan Çin’in Yeni Askeri Stratejik Belgesinin satır aralarında ve arka planında yer alan jeopolitik gerçekler ise şöyle sıralanabilir. Çin 1998’den bu yana ilk defa ve açıkça özgün bir strateji ortaya koymaktadır. Bunu yapmaktaki hedeflerinden biri de, askeri gücünün kullanma hedef ve stratejilerini açıklayarak caydırıcılık sağlamak olabilir.

· Çin’in bu belgesi öncelikle kendisini hedef alan ABD belgesine bir cevap mahiyetindedir.
· Çin de, ABD’yi hedef alarak, Asya-pasifik bölgesinde karıştırıcı olarak nitelemektedir.
· Çin, ABD ile ittifak içinde olan Tayvan’ı birinci hedef olarak nitelemekle, Tayvan üzerindeki tarihi amaçlarından vazgeçmediğini göstermektedir.
· Çin, ayrı bir başlıkta Japonya’yı mağlup çıktığı savaşın eski mekanizmalarını devam ettirmek suçlamaktadır. Çin, hala işgal statüsü içinde bulunan Japonya’nın silkinerek bölge ülkeleri ve öncelikle kendisi ile işbirliği yapması beklentisi içinde olduğunu vurgulamaktadır.
· Çin, statik veya pasif savunma stratejisinden aktif savunma stratejisine geçtiğini açıkladı. Bu strateji değişikliğinin nedeni üç şekilde değerlendirilebilir.
1. Çin, ABD ve müttefiklerine karşı bölgedeki askeri dengenin sağlandığını ve bu fırsattan istifade ile öncelikle Güney Çin Denizi’nde kendisine ait olduğunu iddia ettiği Spratly, Paracel Adaları ile diğer kayalık ve sığlıkları ele geçirebileceğini düşünmektedir. Bu adalar ve civarında yüksek oranda petrol rezervi olduğu tespit edilmiştir.
2. İkincisi, Çin Deniz Kuvvetleri bu strateji ile kıyı savunma donanmasından, açık deniz donanmasına (Blue Water Fleet) geçiş yapmıştır. Bunun anlamı, ABD ve müttefiki deniz kuvvetlerini kıyılarından çok uzakta karşılama, durdurma ve engelleme kabiliyetine eriştiğinin ilanıdır. Bu stratejiye paralel olarak Çin ordusu da donanma ile taşınacak esnek ve mobil birimler kurmaktadır.
3. Çin, Rusya’yı stratejik ortak ve müttefik olarak nitelemektedir. Ayrıca Hindistan ve Rusya ile Şanghay İşbirliği Örgütü içinde de ortak konundadır. Bu durum Çin’e Hint Okyanusu bölgesinden deniz kuvveti tasarruf etmesine olanak tanımaktadır. Böylece Çin, Güney Çin Denizi’nde ABD ve müttefiklerine karşı sıklet merkezi oluşturma olanağına kavuşmuştur.

Bu bağlamda, bu stratejik belgede açıklananlar, Çin’in 2012 yılında Paracel ve Spratly adlarından oluşan yeni bir vilayet oluşturup merkez olarak da Sansha kentini kurması ve bunun Vietnam ve Filipinler tarafından şiddetle protesto edilmesi ile uyum göstermektedir. Yine 2012 yılında Vietnam’ın Güney Çin Denizi’nden araştırma yapan gemilerinin Çin donanması tarafından engellenmesi, Çin’in bu konudaki kararlılığını belgeye yansımasıdır. Enerji yönüyle büyük ölçüde dışa bağımlı olan ve dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Çin için bölgedeki kaynaklar son derece önemlidir. 2016 yılında Çin’in derin su araştırma platformu hizmete girecektir. Bu noktada anlaşmazlık konusu deniz alanlarında kontrol ve denetim sağlamak istemektedir. Son dönemde yapılan jeolojik bir araştırmaya göre, Güney Çin Denizi’nde (GÇD) 11 milyar varil petrol ve 4 trilyon metreküp doğalgaz bulunuyor. Bu rakamalar Çin’in GÇD’deki kıta sahanlığı ile münhasır ekonomik bölgenin tamamına yakınında niye ısrarcı olduğunu daha iyi açıklıyor. Jane's Defence Weeekly dergisinin haberine göre, Çin, Spratly adalarındaki Fiery Cross mercan kayalıklarını kum ve betonla doldurdu. Savunma alanındaki yayınlarıyla tanınan IHS Jane's Defence Weekly dergisi, Çin’in tartışmalı sulardaki mercan kayalıkları üzerinde 3 kilometre uzunluğunda pist inşa ettiğini yazdı. Pistin yapıldığı söz konusu kayalıklar, Filipinlilerin yaşadığı Thitu (Pagasa) adasına 25 kilometre uzaklıkta bulunuyor. [3]

ABD- Çin Deniz Gücü Dengesi
Çin’i stratejik belgede aktif savunmaya geçme konusunda (taarruz) cesaretlendiren önemli hususlardan biri de, ABD Deniz Kuvvetlerini giderek küçülme eğiliminde olduğu, bu boşluğu bölgedeki Avustralya, Japonya ve diğer müttefikleri ile kapatmayı düşünmesidir. 1989’dan bu yana ABD donanmasının gemi sayısında önemli bir azalma meydana gelmiştir. 1989’da 594 olan toplam gemi sayısı bugün 285’e düşmüştür. ABD’nin Irak ve Afganistan’dan çekilmesine rağmen İŞİD’e karşı donanma gemilerinden yapılan darbe harekâtı devam ediyor. Buna ilave olarak Yemen’deki son kriz ABD amfibi gemilerinin Yemen kıyılarında bulunmasını zorunlu kılıyor. ABD, daha önce bölgeye gönderilmiş gemilerin görev süreleri uzatıyor. ABD donanma Ortadoğu ve Batı Pasifik’teki gelişen durumlar nedeniyle hala daha fazla gemiye ihtiyaç duyuyor. ABD’nin deniz kuvvetleri 2014’de 450 gemiye ihtiyaç duyuyordu. 30 yıllık gemi inşa programına göre 2028 de ancak 319 gemiye sahip olabilecek. Bu rakam 2044 de 303’ e düşecek. Bölgede bir savaşa meydan vermeden en iyi çözüm, münakaşalı deniz alanları ve adaların, bölge ülkelerinin kendi aralarında yapacakları ortak bir anlaşma ile paylaşılmasıdır. Ortadoğu’da, Libya’da Yemen’de olduğu gibi bu bölgede harici güçleri tarafından istismar edilmeye çok uygundur. Çin’in daha yumuşak bir strateji ile içinde ABD’nin de yer alacağı ortak bir çözümü zorlaması uygun olacaktır. ABD’nin de, İkinci Dünya Savaşı’nda yaşam kaynaklarını keserek köşeye sıkıştırdığı Japonya’nın Pearl Harbor’a saldırmasına neden olduğunu hatırlaması gerekir. Güç ve savaşların enerjiyi yok edeceği ve bulunmayan enerjinin de en pahalı enerji olduğunu unutmayalım.


Haziran 2015


[1] Franz-Stefan Gady, China to Embrace New 'Active Defense' Strategy 26 May 2015 for The Diplomat

[2] Cem Gürdeniz, ABD’nin Değişen Deniz Stratejisi, 15 Mart 2015 Aydınlık Gazetesi

[3] Çin, Denizin Ortasına Pist İnşa Ediyor, 17 Nisan 2015, http://www.haberler.com/cin-denizin-ortasina-pist-insa-ediyor-7207731-haberi/

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1102
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1393 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 294
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1297 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 515
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Türkiye’de ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde büyük çaplı projelerin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak, mevcut finansman yetersizliğini en etkin şekilde ortadan kaldıracak bir finansman metodu bankacılık sistemine entegre edilmeye çalışılabilir. Bu çerçevede “Proje Bankacılığı” adı altında ...;

Mevcut küresel düzen parçalanma eğilimi gösteren bir momentumun eşliğinde yeni bir dünya düzenine doğru dönüşüme başladı. Büyük güç rekabetinin öne çıktığı bu yeni normalde asıl muharebenin ekonomik cephede gerçekleşeceği söylenebilir.;

İki liderin görüşmesinde, Moskova'nın azalan silah ve mühimmat stokunu yenilemek için Kuzey Kore'den malzeme temini konusunda bir görüşme yapılıp yapılmadığı belirsizliği yer almaktadır. ;

Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var. ;

Çin, son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliklerinin artmasıyla birlikte Türkiye'ye açılıyor. Bunun nedeni, Türkiye'nin stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve ticari ortaklarını çeşitlendirme isteği gibi bir dizi faktördür. Çin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı ...;

Türkiye - AB ilişkilerinin tarihsel sürecine baktığımızda temel olarak Politika, Kimlik, Ekonomi, Güvenlik, Enerji ve Göç bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasıyla başlayan süreç, 1987 yılında tam üyelik başvurusuna ve 1999 yılında n...;

Hepimizin bildiği tek ev olan Dünya’ya artık sığmadığımız günlerdeyiz. Fakat artan insan nüfusu ve dolayısıyla azalan kaynaklar tek sebep değil. Merak, keşfetme tutkusu ve bilinmeze yol alma güdüsü evrende yeni evler bulma arzusunu harekete geçiriyor.;

Geçen hafta toplanan G20 zirvesinde dağ fare doğurdu diyebilirim. Son fotoğrafta, Biden, Modi ve Ursula Von der Leyen adeta halay çekiyor gibiydiler. Oysa ne başardılar? Evet, 55 üyeli Afrika Birliği gruba davet edildi. Bu en fakirlerin gönlü hoş olsun diye mi yapıldı? Yoksa Afrika’yı Rusya’nın penç...;

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.