“Son Koz”, Sonsuza Dek Koz

Yorum

Sizi bilmem ama ben 2011 den itibaren Yunanistan ile ilgili olarak, en yetkili ağızlardan hep verilen bir mühlet ve para bitti-bitecek sözü duyarım. ...

Sizi bilmem ama ben 2011 den itibaren Yunanistan ile ilgili olarak, en yetkili ağızlardan hep verilen bir mühlet ve para bitti-bitecek sözü duyarım. Ne zaman Atina’ya gitsem, rastladığım politikacılar, ay Şubat ise Mayıs’a, Mayıs ise Temmuz’a işaret ederek paranın biteceğini söyler ve bu sözleri uluslararası kuruluş temsilcilerinin duyması için ellerinden geleni yaparlardı. Anlaşılan o ki içerde israfı engellemeye elleri varmıyor, çalışma aşkını ateşleyemiyorlardı. Başta taksiciler olmak üzere, otobüs şöförleri, havaalanları çalışanları ve temizlik işçilerinin yaptığı sürekli grevleri ise Yunanistan’ın çalışmadan yaşanabilecek bir ülke olduğu izlenimini veriyordu.

Ekmek Brüksel’den, Su Berlin’den Gelince
Her sabah 11 sularında açılan dükkanlar, yaz-kış siesta saati uygulayıp, 13.00 de kepenk kapıyor, tekrar 16.00 den sonra iş başı yapsa bile, halk, Akrapol’ün doyulmaz manzarasına karşı, sabahın erken saatlerine kadar dost sohbetleriyle vakit geçiriyordu.

Sohbet gerçekte Sufi’lere mi Yunan’lılara’mı gerekliydi hiç anlayamıyorduk. Ama neş’e içinde gününü gün edip, gecesini ise bir renk cümbüşü içinde yaşayan Yunanistan o tarihlerde, sadece sokaklarda çiçek satıp dilenen Pakistan’lı, Arnavut, Srilanka ve Bangladeş’lilerin acı çektiği bir yer gibi gözüküyordu.

Para Gerçekten Bitti mi?
İşte yukarıda betimlediğim genel resimden ötürü, ben şahsen Yunanistan’da paranın bittiğine bir türlü inanamadım. Demek ki “Roma’nın son günleri“ ni yaşıyorlarmış ta kendileri bile farkına varmamış.

Ancak AB iyiden iyiye dara düşünce, Yunanistan’a akan suyun da kaynağı kurumasa bile tükendi. Sorunların farkına geç varıp, önlem almakta geçiktiler. Halk çözümün bir parçası olmayı hiç istemedi ve ikna edilemedi. İktidarı değiştirip, ülkeyi genç ve deneyimsiz bir koalisyona teslim ettiler. Başta Tsipras olmak üzere, şimdi Yunanistan’ı yöneten bakanlar kuruluüyeleri iktidara geldikleri günden beri, yüksek perdeden konuşup, AB den, AB Merkez Bankasından, IMF den veya yolarının üzerinde kimi görürlerse ondan yeni yeni imkanlar talep ediyorlar. Bunu bazen tatlılıkla, bazen tehdid ve santajla, zaman zaman da yeni reform paketlerini aça aça yapıyorlar.

7 Perdelik Yunan Tragedyası’nın bu defa Kaçıncı Perdesi Açılıyor?
Her borç ödeme veya her kredi tranşı açılması öncesinde kıyametler kopuyor. Karşılıklı restleşiliyor. Hep verilen izlenim, “bu son“. Brüksel’de, Berlin’de, Viyana veya Riga’da yapılan zirve toplantılarında, kuyruğu hep dik tutan, kaç kaldıran ama candan gülümseyen bir Alexis Tsipras veya Varufakis gibi bir Bakan var. Fotograflarda aynı yüz ifadelerini ve sert-sağlam tokalaşma karelerini görüyoruz.

Arada kıyametler kopuyor. Ama paralar alınıp, ödemeler yapılıyor. Sonra bir kaç günlük bir sessizlik ve perde yeniden açılıyor. Her şey yeniden başlıyor.

Aslında karşımızda, “nus ile uslanmayan bir Yunanistan“ var. Sürekli tekdir ediliyor. Tekdir ile bile uslanmadığı için, şair Ziya Paşa’ya göre hakkı “kötek“. Ama kimsenin ne kötek yemeye, ne de atmaya niyeti var. Biliyorsunuz zaten terbiye de değişti. Kötek, Euro alanından çıkmak veya atılmak ise bu söz konusu bile değil. Sadece ihtimaller, tragedya’nın birer replik’i gibi telaffuz ediliyor. Ama nasihat, tenbih ve tekdir bir şekilde işe yarıyor. Reform süreçlerini hızlandırmıyor olsa bile AB, ABMB ve IMF nin tüm bunlarla dünya kamu oyunu oyalamasını sağlıyor.

Bu defa Tekdir Juncker’den, Takdir Komisyon, Lagarde ve Draghi’den
Evet 5 Haziran’a bir gün kaldı. Tsipras, şu sıralar, gece yarılarına kadar sözümona “yapıcı“ görüşmeler yapıyor.Hazırladığı reform önerileri sürekli reddediliyor.Ama kredi verenler hala masada.

Habire “yeni vergiler koy ve emekli maaşlarını arttırma“ diye nus ediyor taraflar. Bir “he“ desin Tsipras, Cuma günü yani ayın 5 inde IMF ye yapacağı 300 milyon Euro’luk ödeme için gerekli parayı Juncker veya Draghi verecek. Ama Yunan halkının bu “he“ yi son anda duyması gerek.
Dün gece bıraktığımda Draghi hala ayak diriyordu. “güçlü bir anlaşma gerek“ diyor da başka bir şeye razı olmuyordu. Ama bu zorluk da aşılacak, bu sıkıntı da geçecek ve dünya yeni bir Tragedya perdesini seyretmeye hazırlanacak. Şurası bilinmeli ki Yunanistan için “Son Koz“, sonsuza kadar koz demektir.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Kamu güvenliği, devletin egemenlik sınırları içerisinde yaşayan insanlarının kendisinin, canının, malının, eşyalarının ve mülkiyetinin zarar ve tehlikelerden uzak tutulması, vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin muhafaza edilmesidir (Gözler, 2008: 217-218; Boz vd., 2020: 74). Modern devlet, kamu gü...;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Günümüzde güvenlik kavramına ilişkin genişletilmiş tanımlamaya gıda güvenliği de girmektedir. Gıda güvenliği konusu ele alınırken gıda güvenilirliği, gıda egemenliği, gıda paylaşılabilirliği ve gıda sürdürülebilirliği kavramları ile birlikte ele alınmaktadır.;

Çin Komünist Partisi Merkezi Komitesi 18 Temmuz 2024 de partinin 20. Ulusal Kongresinde alınan kararları hayata geçirmek için reformların derinleştirilmesi ve ülkenin her alan ve her şehirde, her kırsalda ve sektörde modernizasyonu için kolları sıvadı. ;

Dünya hemen her konuda sınırın “ölçüsüzce“ zorlandığı “kritik“ bir dönemden geçmektedir. Başta zihin ve beden itibarıyla bizzat insan olmak üzere aile, toplum ve devlet gibi hemen her toplumsal ve siyasal yapı bu durumun bir yansıması olarak derin bir “güvenlik krizi“yle karşı karşıyadır. Uluslarara...;

Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından başlatılan Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı “Geleceğin Güvenliği ve Stratejik Dönüşüm” başlıklı 2024 birinci dönemi 20 Ocak 2024 ve 10 Şubat 2024 tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek. ;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.