“Körfezdeki Suya Bir Bak“
13-15 Mart zirvesinin odağında enerji yatırımları, enerji yatırımları sözkonusu olunca Rusya olacak. Rusya’nın Mısır’a yaptığı nükleer enerji tekliflerine yeni rakipler gelebilir. Ama tabii en önemlisi, Mısır eğer hem Rusya’yı, hem de Batı’yı birbirine çarpıştırmadan idare edebilirse, Şeyh’in Körfezinden dalgın sulara bakmakla kalmaz, bir de Doğu Akdeniz doğal gaz havzaları için ciddi atılımlar yapabilir. Zaten Kıbrıs ile 2006 da imzaladığı sismik veri değiş tokuşu ve güven anlaşmalarının kapsamını genişletebilir. Kıbrıs’ın yaptığı gibi sınırlandırma ve münhasır ekonomik bölge kullanımlarını bölgedeki tüm paydaş ülkelere teşmil edebilirse, hem Batı’nın, hem de gözü zaten burada olan Rusya’nın gönlünü kazanır. Gönül kazanmakla da kalmaz, her taraftan yatırım da alır.
Mehtab, Güller ve Sisi’nin En Güzel Aksi
Mısır’ın en zor koşullarda bile uluslararası davetleri iyi organize etme yeteneği var. İş ki aşırı gruplar gelenlere saldırmasın. Umarım böyle bir şey olmaz. Herhalde sadece Mısır ordusu değil, Mısır polisi ve tüm yabancı delegasyon korumaları, şu anda tüm Mısır’da en yüksek düzeyde teyakuz halindedir. Bunun lamı cimi yok. Sisi’nin en güzel aksine ihtiyaç var. Bugüne kadar bunu başardı. Kimileri darbe derken, ABD nin bile normal bir iktidar değişimi olarak gördüğü hamlesi ile Mısır’ı bölgeye aşırılık tehdidi ihraç eden bir kaynak olmaktan çıkardı. Bölgesel anlaşmalara bağlı kaldığını açıkladı ve iki yüzlülük yapmadı. Sina’da barışı güvence altına almak için gerekli her türlü özveriyi göstermekte ki, o terörist üretme merkezinin faaliyetleri sukut etsin. Üstelik tüm Müslüman Afrika’yı, aşırı uçların tehlikesine karşı uyarmaya gayret ediyor. Yangına körükle gitmiyor.
Bu arada dünya uzay bilim raporları Mehtabın, 12 Mart’tan itibaren dünyaya yaklaşmaya başladığını açıklıyor. 19 Mart’ta yer küreye en yakın olacakmış. Bu durumda zirvenin kapanacağı 15 Mart’ta oldukça iyi bir yerde olacak. Eminim davet organizasyon ustaları masaların üzerindeki gülleri de ayarlamıştır. Şimdi bütün iş, bu güzel dünya cennetinde bir araya gelen her ülke temsilcisinin, her yabancı iş çevresinin, Mısır’ın elini tutup kaldırmaya söz vermesine kalmış durumda.
Mısır da Aynen Yunanistan Gibi
Aynen aralarındaki tarihi yakınlık gibi bugün de Mısır ve Yunanistan dünyanın kolay vazgeçemeyeceği iki ülke. Her ikisinin de dünya mirasına kattığı önemli birer uygarlık var. Onun için nasıl söyelenip söylenip Yunanistan’a yine kesenin ağzını açıyorlarsa, aynı şeyi Mısır’a da yapacaklar. Sisi de bunu çok iyi biliyor. Ne kadar lazım? Çok değil, 35 ila 65 milyar Dolar arasında bir katkı Mısır’ı hoplatabilir. Buna rağmen daha hasis davranabilirler. Teknik eğitimde ve yardımda yine Ruslar söz sahibi olmaya başlayacak. Eminim başkaları da var sırada.
Kaldı ki Mısır’ın tüm göstergeleri Yunanistan’dan daha iyi. Büyüme oranı %6.8. Sanayi de hemen aynı oranda büyümekte. Enflasyon ve işsizlik te at başı beraber. %10-%13 arasında ikisi de. Ama en önemlisi bunca atlattığı vartaya rağmen cari açığın Mısır GSYİH sı içindeki payı sadece %1.4. Üstelik Mısır Pound’u bir yılda sadece %6.5 oranında değere kaybetmiş. Şimdi bu ülkeye yardım edilir tabii. İşte onun için Şeyh’in Körfezindeki sofraya çok kişi oturacak. Yiyecek, içecek, gülüp eğlenecek ve iş bağlayacak.
Mısır’ın Tercihi “Afrika’nın Ötesi“. Ama Türkiye Değil
Mısır Afrika’nın üçüncü en büyük ülkesi. Ama gözü iyice Afrika’nın dışına kaymış durumda. Yine de Şeyh’in Körfezine 10 Afrika ülkesi devlet başkanı davetli. En önemli ticaret ortakları, Çin, Almanya, ABD, Hindistan, Sudi Arabistan ve İtalya. Mısır Rusya ile yine Nasır günlerine dönme hazırlığında ve adeta komşu kızıştırıyor. İnanın veya inanmayın Türkiye de en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında. Ama Türkiye’den yaptığı ithalat giderek azalıyor.
Şeyh’in Körfezinde bu nedenle Türkiye devlet düzeyinde temsil edilmeyeceğe benzer. Malum aralar şeker renk. Ama dünyayı kazanan Mısır, Mısır’ı kaybedenin Türkiye olması işin acı tarafı. Şimdi hafta başı zirvenin sonuç bildirgesini öğreniriz. Önemli olan, kağıt üzerindeki planların hemen hayata geçirilmesi. Sanırım Sisi’nin de zirvenin ardından beklediği bu. Türkiye maalesef şu sıra gündeminde değil. Keşke Türkiye, Mısır işini de “tatlıya bağlayabilseydi“. Ama bu hiç kolay olmayacağa benzer.
___________________________________________
(*)Sharm: Arapça Körfez anlamına kullanılıyor.